4. Hukuk Dairesi 2017/597 E. , 2019/6087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/06/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/07/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili ve ihbar olunan ... Hazır Beton Ticaret A.Ş tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 17/12/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı ve davalı adlarına gelen olmadı. İhbar olunan ... Hazır Beton San. Tic. A.Ş vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan davacı ile davalının temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-İhbar olunan ... Hazır Beton Ticaret A.Ş vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmü temyiz etme hakkı, davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak, kendisine dava ihbar olunan, davaya katılmadıkça kanun yollarına başvurma hakkı yoktur. Ancak mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan davanın ihbar olunduğu kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Somut olayda, davalı vekilinin talebiyle dava, ... Hazır Beton Ticaret A.Ş ne ihbar edilmiş, ancak ihbar olunan feri müdahale talebinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; ... Hazır Beton Ticaret A.Ş nin ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmayıp, aleyhine hüküm de oluşturulmadığı ve bu nedenle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde görülmeyen davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3) Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, davacının hissedarı bulunduğu taşınmazlarda oluşan zararın tazmini ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, hissedarı bulunduğu ... ve ... parsel numaralı taşınmazlardan davalının ... Çevre Yolu yapımı ve diğer alt yapı çalışmaları için toprak aldığını ve araziye moloz döktüğünü belirterek, hissesi oranında haksız eylem sonucu oluşan zararının giderilmesini istemiş, yargılama sırasındaki beyanlarında arazinin eski hale getirilmesi talebinin de bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı, yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, 30/10/2013 tarihinde ıslah suretiyle cevap dilekçesi sunarak, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın husumet nedeniyle ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının hissedarı bulunduğu taşınmazlardan alınan toprağın davalı tarafından çevre yolu yapımında kullanıldığı, taşınmazın eski haline getirilmediği gerekçesiyle, 2012 yılı birim fiyatlarına göre hesaplama yapan bilirkişinin 28/03/2016 tarihli raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnızca toprak dolgu bedeli hesaplanmış, 15.009/B poz numarası içindeki bu bedele tesviye-serme bedelinin de dahil olduğu belirtilmiş ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır.
Tazminat sorumluluğunun kapsamı gerçek zarar ile sınırlı olup, zarar da haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktır. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın rayiç (sürüm) değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli, taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazlardan alınan toprak bedeline hükmedilmiş, ancak zarar gören taşınmaz alanının rayiç (sürüm) değeri belirlenmemiştir. Oysa zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek, açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan yönde bir inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine vetemyiz eden ihbar olunandan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.