21. Hukuk Dairesi 2016/19995 E. , 2018/6318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi ......ın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 01.12.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 1.000,00 TL maddi ......ın kaza tarihi olan 01/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının geçirdiği iş kazası üzerine ..................Merkezi"ne ait 10.06.2015 tarihli sürekli iş göremezlik derecesi tespit kararı ile % 64 oranında sürekli iş göremezlik derecesi verildiği ve 09.01.2017 tarihinde kontrol muayenesi gerektiğinin yazılı olduğu, ancak mahkemece bu kontrol kaydının sonucu beklenmeden karar verildiği görülmektedir.
Davacının geçirdiği kaza sonucu oluşan iş gücü kayıp oranının kontrol kaydı var iken saptanan orana göre ...... hesabının yapılamayacağı açıktır. Gerçekten sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek ...... tutarlarını doğrudan etkileyeceğinden sürekli iş göremezlik oranının kesin olarak saptaması, bunun için de kontrol kaydı sonucunun araştırılması gerektiği ortadadır.
Yapılacak iş, davacının geçirdiği iş kazasına ilişkin belirlenen % 64 sürekli iş göremezlik oranına ait kontrol kaydı sonucunun araştırılmasından sonra kesinleşen iş göremezlik oranının belirlenmesi ve çıkacak sonuca göre kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesinden ibarettir.
Öte yandan, iş kazası sonucu sürekli iş görmez duruma gelen sigortalı sorumlulardan maddi zararlarının giderilmesini isteyebilir. Maddi zarar kavramı ise, mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile böyle bir olay meydana gelmeseydi göstereceği durum arasındaki farkı ifade etmek için kullanılmaktadır................ Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin ...... davalarında öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile geçici iş göremezlik ödeneğinin ......tan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Davanın bu yönüyle yasal dayanağını ise, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu oluşturmaktadır. Kanunun 55. maddesinde, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen............... ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya ......tan indirilemez.” hükmüne yer verilmiştir. ...... Komisyonu"nun 55. madde gerekçesinde; “sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen............... ödemeleri; teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu ......lardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafık kusura) yansıyan............... ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen............... ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez.” ifadeleri zikredilmiştir.
Ayrıca, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun 2. maddesine göre; “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları, gerçekleştirildikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanır”. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Kurumca bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerinin ve geçici iş göremezlik ödeneklerinin hesaplanan zarardan indirilmesi, Kurumun rücu hakkının korunması ve mükerrer ödemeyi önleme ilkesine dayandığından, kamu düzenine ilişkin olarak kabul edilmiştir. Kaldı ki, 6098 sayılı Kanunun 55. maddesi de emredici bir hükme yer verdiğinden gerçekleştiği tarihe bakılmaksızın tüm fiil ve işlemlere uygulanmalıdır.
...... Mahkemesinin 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı ...... Gazetede yayınlanan 2003/10 Esas ve 2006/106 Karar sayılı ilamı ile 26. maddedeki “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün ......ya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiştir. 26. maddedeki anılan cümlenin iptali ile Kurumun rücu hakkının yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, rücu davasında, ilk peşin değerli gelirin tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarla sınırlı şekilde tenzili ile hüküm kurulması gerekir. ...... Mahkemesinin iptal kararının gerekçesinde de açıkça gelirlerde meydana gelen artışların istenemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, ...... Mahkemesinin iptal kararından sonra 26. maddeye dayanılarak açılan rücu davalarında artışlar istenemeyeceğine göre, böyle bir ibare bulunmayan 10. maddeye dayanan rücu davalarında da gelirlerdeki artışların istenemeyeceği açıktır. HGK"nun 19.03.2008 gün ve 2008/10-254 Esas ve 2008/266 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda; sürekli iş göremezliğe dair oranın kesinleştirilmesi ile kazanılmış haklar da gözetilerek, davacıya iş göremezliği nedeni ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile bağlanması gereken ilk peşin değerli gelirin kusur oranları esas alınarak tenzil edilmeden maddi ...... alacağının hesaplanması hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 13.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.