4. Hukuk Dairesi 2019/2920 E. , 2019/6094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/08/2009 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ..."nun temyiz talebinin incelenmesi yönünden TC Anayasa Mahkemesi"nin 21/03/2019 tarihli 2016/2595 başvuru numaralı kararının takdir ve ifası için dosyanın Dairemize gönderilmesine dair verilen 14/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından Anayasa Mahkemesi kararının uygulanması talebine yönelik olarak süresi içinde istenilmekle tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, 04/06/2015 tarihli kararla davalılardan ... yönünden hüküm kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına; diğer davalılar hakkında istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün davalılardan ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28/02/2017 gün, 2016/11533 esas ve 2017/1190 karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına, davalılardan ..."nun temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve anılan davalının bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi"nin 21/03/2019 tarih 2016/2595 başvuru numaralı kararı ile adı geçen davalının adil yargılanma kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile temyiz incelemesinin esastan yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili; davalıların ... Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin müdür yardımcıları ve başhekimi olduklarını, belirtilen hastanenin 2004 yılı gece vardiyası personeli taşıma ihalesinin 29/12/2003 günü yapıldığını, ihalede yaklaşık maliyetin hastanenin müdür yardımcıları olan davalılar tarafından belirlendiğini, yapılan hesaplamanın Kamu İhale Kurumunun 09/07/2007 günü verilen kararı ile mevzuata aykırı olduğunun tespit edildiğini, Bakanlık müfettişlerince yapılan incelemede davalılarca yaklaşık maliyetin mevzuata göre belirlenmesi halinde olması gereken fiyat ile davalılarca yüksek olarak belirlenmesinden dolayı ihalenin yapıldığı fiyat arasındaki farkın idare zararı olarak hesaplandığını beyan ederek uğranılan zararın müdür yardımcısı olan davalılar ile birlikte ihalenin onay makamı olan başhekime ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair 19/02/2013 tarih, 2009/308 esas ve 2013/64 sayılı ilk kararın davalılardan ... ve ... tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 23/09/2014 gün ve 2013/15515 esas, 2014/12100 karar sayılı ilamı ile ilk derece
mahkemesi kararının onanmasına karar verildiği, anılan davalıların karar düzeltme talepleri üzerine Dairemizin 12/03/2015 gün ve 2015/1902 esas, 2015/3016 sayılı kararı ile davalılar yararına BK 43 ve 44 maddeleri gereğince hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası mahkemece 04/06/2015 tarih 2015/202 esas, 2015/299 sayılı karar ile davalılardan ... hakkında verilen 19/02/2013 tarihli kararın kesinleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verildiği; bu karara yönelik anılan davalı ile davacının temyizi üzerine Dairemizin 28/02/2017 gün, 2016/11533 esas ve 2017/1190 karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına, davalılardan ... yönünden hüküm kesinleşmiş olduğundan, temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği ve anılan davalının bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi"nin 21/03/2019 tarih 2016/2595 başvuru numaralı kararı ile " Mahkemenin yargısal süreçte ilanen tebligat kararından önce başvurucunun tebligata yarar açık adresleri dosyada mevcut olduğu hâlde bu adreslere tebligat çıkarılmadığı, bu konuda yapılması gerekli hatta zorunlu olan araştırmayı yapmadığı, yapılan uygulamanın başvurucunun mahkemeye ulaşma imkânını ortadan kaldırdığı, bu suretle mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin orantısız olduğu; Daire tarafından, temyiz talebinin reddine karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği, mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu; bu kapsamda Daire tarafından temyiz isteminin reddi yolundaki kararını kaldırılarak temyiz isteminin usule ilişkin diğer meselelerde de bir eksiklik söz konusu değilse esastan incelenmesi gerektiği " şeklinde ki gerekçe ile davalılardan ... yönünden esastan temyiz incelemesi yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Şu durumda; Anayasa Mahkemesi"nin 21/03/2019 tarih 2016/2595 başvuru numaralı kararı uyarınca, davalılardan ... yönünden gerek dava dilekçesi tebliği, gerekse yargılama sırasında anılan davalı adına yapılan diğer tebligatların usulüne uygun olmadığının ve davalının hukuki dinlenilme, savunma hakkının ihlal edildiğinin anlaşılmasına göre, Dairemizin 28/02/2017 gün, 2016/11533 esas ve 2017/1190 sayılı kararının anılan davalı yönünden kaldırılmasına ve adı geçen davalı adına usulüne uygun tebligat yapılıp taraf teşkili sağlanarak yargılamanın sonuçlandırılması için yerel mahkemece verilen 19/02/2013 tarih, 2009/308 esas ve 2013/64 ile 04/06/2015 tarih 2015/202 esas, 2015/299 sayılı kararlarının ayrı ayrı bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Anayasa Mahkemesi"nin 21/03/2019 tarih 2016/2595 başvuru numaralı kararı uyarınca Dairemizin 28/02/2017 gün, 2016/11533 esas ve 2017/1190 sayılı kararının anılan davalı yönünden KALDIRILMASINA, yerel mahkemece verilen 19/02/2013 tarih, 2009/308 esas ve 2013/64 ile 04/06/2015 tarih 2015/202 esas, 2015/299 sayılı kararlarının ayrı ayrı BOZULMASINA 18/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.