4. Hukuk Dairesi 2019/3188 E. , 2019/6101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/03/2013 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/07/2019 günlü kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı kurum vekili; davalının nişancı olarak askerlik görevini yaptığı sırada, zırhlı muharebe aracındaki MG-3 makineli tüfeğin doldur boşalt işlemi yapılırken, tetik düşürülmesi sırasında elektronik komuta kutusu üzerindeki düğmenin top konumundan MG-3 konumuna getirilmemesi üzerine topun yanlışlıkla ateş alması sonucu dava dışı er ..."nun öldüğünü, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Dairesinin 2009/1199 esas, 2010/359 karar sayılı dava dosyasında ölen erin yakınlarına maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verildiğini, hükmedilen tazminatın dava dışı tazminat alacaklılarına ödendiğini belirterek, söz konusu tazminatın davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinin kusurunun olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne dair 08/05/2014 tarihli ilk kararın davalının temyizi üzerine, Dairemizin 18/11/2015 gün ve 2014/16025 esas, 2015/13223 karar sayılı ilamı ile ""Zararlandırıcı olayın davalının askerlik ödevi sırasında meydana geldiği, hizmetin karşılığında ücret almaması ve anayasal ödevde bulunması dolayısıyla onun, tazminatın tümüyle sorumluluğu durumunda hakkaniyet öğesi, kapsam belirlemede dikkate alınmamış olma sonucunu doğuracağı; bu nedenle anılan öğe de değerlendirmeye katılarak davalının kusuruna göre belirlenecek tazminattan belirli bir indirim yapılmalıdır..” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş; bozma sonrası % 25 hakkaniyet indirimi yapılarak verilen 08/12/2016 tarihli ikinci kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 20/03/2018 gün ve 2018/292 esas, 2018/2047 karar sayılı ilamı ile “ ... bozmaya uyma kararı verilmesine
karşın hakkaniyet indiriminin az olduğu..” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına karar verilmiş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, % 35 kusur ve % 20 hakkaniyet indirimi yapılarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairemizin yukarıda yazılı bozma ilamında, davalı hakkında mahkemece uygulanan %25 hakkaniyet indiriminin az olduğu gerekçesi ile daha yüksek oranda indirim yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş olmasına rağmen; mahkemece, kusur oranına göre belirlenen miktardan %20 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumluluğu belirlenmiştir.
Şu durumda mahkemece, bozma ilamı içeriğine göre davalı yararına daha yüksek oranda hakkaniyet indirimi yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.