3. Hukuk Dairesi 2020/3711 E. , 2020/5869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait hayvancılık işi ile uğraşılan iş yerinde 07/09/2011 tarihinden itibaren hayvan bakım sağım işçisi olarak çalıştığını, 04/09/2013 tarihinde iş akdinin haklı ve geçerli bir neden bildirilmeden feshedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ücret, yıllık ücretli izin ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiş, 16/12/2014 tarihli dilekçesi ile taleplerini toplamda 8.553,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davacının işten ayrıldığını, konu ile ilgili tutanak tutulduğunu, asgari ücret aldığını, bunun da bankaya yattığını, davacının haftanın 7 günü günde 18 saat çalışmasının kapalı besi olan iş yerinde mümkün olmadığını, davacının her ay 4 gün evine gönderilerek izin kullandığını, bayram ve tatillerde çalışmadığını, davacının cüzi bir miktarda maaş alacağının kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile:
-3.027,00-TL net kıdem tazminatının, iş akdinin fesih tarihi olan 31.08.2013 tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,
-1.706,00-TL net fazla mesai ücretinin; 500-TL sine dava tarihi olan 02.01.2014 tarihinden, bakiye kalan kısmına ıslah tarihi olan 16.12.2014 tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,
-393,88-TL net UBGT alacağının; 100-TL sine dava tarihi olan 02.01.2014 tarihinden, bakiye kalan kısmına ıslah tarihi olan 16.12.2014 tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,
-1.100-TL ücret alacağının 100-TL sine dava tarihi olan 02.01.2014 tarihinden, bakiye kalan kısmına ıslah tarihi olan 16.12.2014 tarihinden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte
-513,00-TL yıllık izin ücreti alacağının; dava dilekçesi ile talep edilen 200-TL sine dava tarihi olan 02.01.2014 tarihinden, bakiye kalan kısmına ıslah tarihi olan 16.12.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-İhbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlık hizmet akdinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun "istisnalar" başlığını taşıyan 4/b. Madde ve fıkrasındaki "50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde," İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durumda uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler, sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun hükümleridir. Davacının istemleri arasında ücret alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ile yıllık izin ücretleri yer almaktadır. BK.’nun 344. Maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi feshedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli biraskeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. Maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir.
Somut olaya dönülecek olursa; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava hizmet akdinin haksız olarak davalı tarafından feshedilmesi nedeniyle hak kazanılacak olan tazminat alacaklarına ilişkindir. Mahkemece, yanılgılı bir değerlendirme ile davacının talepleri hakkında, İş Kanunu hükümlerine göre değerlendirme yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra 818 Sayılı BK’na göre davacının talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.