3. Hukuk Dairesi 2020/4848 E. , 2020/5893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait tavuk çiftliğinde çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar, fazla mesai, izin ücreti gibi alacak ve tazminatları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyizi yönünden; davacı, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini belirterek ihbar, fazla mesai, izin ücreti gibi alacak ve tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; davalı ise davacının işten ayrılmak istediğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bu aşamada verilen yetkisizlik kararı 13. Hukuk Dairesinin 20/03/2013 tarih, 2013/5868 esas 2013/7072 karar sayılı ilamı ile bozulmuş ve mahkemesine gönderilmiştir. Bozma sonrası yargılama devam ederken davacı tarafından ıslah dilekçesi sunulmuştur. Mahkemece, yapılan incelemeler üzerine davacının talebinin ıslah edilmiş hali ile kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz talebi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 28/11/2017 tarih, 2015/25957 esas ve 2017/11646 karar sayılı kararı ile bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak bu sefer davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 141/1. maddesinde tarafların yargılamada iddia ve savunmalarını ne zamana kadar değiştirebilecekleri düzenlenmiştir. Buna göre, taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Bu düzenleme ile kural olarak dilekçeler aşamasında tarafların iddia ve savunmalarını sunmaları istenmektedir. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi yasağının ancak ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati ile aşılabileceği yine HMK’nın 144/2.maddesinde belirtilmiştir. Karşı tarafın rızasının olmadığı durumlarda ıslah, iddia ve savunma yasağının kapsamına giren taraf usul işlemlerini tamamen veya kısmen düzeltmeye yarayan bir hukukî imkândır.
Bu bağlamda, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesinde; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiştir.
Buna göre dosyanın değerlendirilmesinde; mahkemece verilen yetkisizlik kararının 13. Hukuk Dairesince bozulduğu, bozma sonrasında davacı tarafından ıslah dilekçesi verildiği ve mahkemece davanın ıslah edilmiş hali ile kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesince bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece bozma kararına uyularak davanın ıslah edilmemiş hali ile kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; usule ilişkin olan hükümlerin derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, 28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2.maddesi ile Yargıtayın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek yasa değişikliği uyarınca davacının ıslah dilekçesinin kabul edilmesi gerekmekte olup verilen kararın bu yönden bozulması gerekmektedir.
2- Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenler ile temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenler ile davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ve peşin alınan 107,92 TL temyiz harcının davacıya, 51,00 TL temyiz harcının davalıya istek halinde iadesine,6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.