Boşanma Kararları - Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5202 Esas 2019/7442 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5202
Karar No: 2019/7442
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5202 Esas 2019/7442 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkeme, bir kısıtlı adayı hakkında açılan vesayet davasında, iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevrelerinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiği için dosyanın bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra son karar verildiğini belirtmiştir. Dosya incelenerek, kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “.....” olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın burada çözülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararıyla, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince uygun yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- 6100 sayılı HMK’nın 21. maddesi: \"Davanın açılması, yargılamanın ve sonuçlanmasının, davacının yerleşim yeri veya işyeri mahkemesinin görevine girdiği hallerde, davacının yerleşim yeri veya işyeri mahkemesinde yapılmak zorundadır.\"
- 6100 sayılı HMK’nın 22. maddesi: \"Yerleşim yeri veya işyeri kanıt gösterilemeyen kimseler bakımından, yargılama davacının Türkiye'deki yerleşim yeri mahkemesinde yapılır.\"
- 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi: \"Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevi; yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmektir.\"

20. Hukuk Dairesi 2019/5202 E. , 2019/7442 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi
Kısıtlı adayı hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada.... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verildiğinden ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, 4721 sayılı TMK"nın 405. maddesi uyarınca vasi atanmasına ilişkindir.
..... kısıtlı adayının MERNİS adresinin “....” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
.... kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “....” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
....kısıtlı adayının MERNİS adresinin “....” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
..... kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “....” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, “Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir.” Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.”
.... yapılan araştırmaya göre dava tarihi itibarıyla kısıtlı adayının yerleşim yeri adresinin “.....” olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ..... çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ..... YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.