3. Hukuk Dairesi 2020/891 E. , 2020/5908 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kesinti işleminin iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı SGK ile aralarında Sağlık Hizmetleri Alım Sözleşmesi"nin bulunduğunu, SGK"lı hastalara verdikleri sağlık hizmetini davalı kuruma faturalandırdıklarını, davalı kurumun Mart 2014 dönemine ilişkin faturalar üzerinde örnekleme yolu ile inceleme yaparak bu döneme ait toplam 361.453,36 TL kesinti yaptığını, kurum işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek haksız yapılan kesintinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; Sağlık Uygulama Tebliği"nin 2.3.1. maddesi gereğince, sağlık hizmeti sunucularınca acil servislerde verilen ve kuruma acil sağlık hizmeti olarak fatura edilen hizmetlerin yapılan inceleme neticesinde yeşil alan olarak değerlendirilmesi halinde, verilen sağlık hizmetlerinin bedelinin karşılanmayacağının düzenlendiğini, örnekleme yolu ile sunulan hizmetlerin acil hizmet olmadığı belirlenerek %81,23 oranında kesinti uygulandığını, yapılan işlemin yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; acil hasta sınıfına sokularak davalı kuruma fatura edilen hastalar bulunup bulunmadığı ve bu kapsamda davalı kurum tarafından yapılan kesintinin yerinde olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmış, hasta sayıları yönünden yapılan karşılaştırmalar, hastalara konulan tanı ve uygulanan tedavi türleri yönündeki değerlendirmeler dikkate alınarak bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının Mart 2014 yılı hakedişi ve dava değeri olan 361.453,36 TL bedelden 198.989,82 TL yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiş, verilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; işlemin taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümlerine göre örnekleme yoluyla incelemeye dayanılarak yapıldığı, ancak kararda 162.553,54 TL bedel yönünden davacı şirketin iddiasının yerinde olması nedeniyle davanın bu kısım yönünden kabulüne, toplam dava değeri olan 361.453,36 TL"den bakiye kalan 198.889,82 TL yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, 198,989,82 TL yönünden davanın kabulü ile 162.553,54 TL yönünden davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile belirtilen bu husus yönünden mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK"nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeni bir hüküm oluşturulmak suretiyle davanın 162.553,54 TL yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden dolayı uygulanan kesinti işleminin iptali istemine ilişkindir
Dosyanın incelenmesinde, davalı kurumun örnekleme yolu ile 1079 hastanın belgeleri incelenerek %23,22 kesinti oranına ulaşıldığı, tüm fatura miktarı olan 1.554.270,48 TL"ye bu oran uygulandığında 361.453,36 TL"nin bulunduğu, ayaktan tedavide yapılan 120.238,92 TL kesintinin 68.642,79 TL"sinin acil vaka başvurularına ait olduğu, örneklemeye alınan 191 acil hasta başvuru toplamının 6.245,42 TL olduğu ve %62 orana karşılık geldiği anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan raporda, 143 acil hastanın örnekleme yolu ile incelendiği ve yapılan değerlendirmede, kesintiye tabi tutulan 3.934,01 TL miktarın 833,01 TL acil vaka, 3.101,00 TL yeşil alan başvurusu olarak kabul edildiği, kesinti oranının %62 değil, %49 olması gerektiği, kesintinin de 68.642,79 TL değil, 54.107,87 TL olduğu, acil hal dışında 69 ayaktan tedavi gören hasta ve 56 yatan hastanın incelenerek yerinde olmayan kesinti tutarının 11.908,23 TL olduğu tespit edilip tüm totale yansıması olan 162.553,54 TL"nin yersiz kesinti olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda, davalı SGK tarafından örnekleme suretiyle toplamda 1079 hastanın incelendiği, örneklenen hastalardan 191"nin acil hasta olduğu, davacının alacağından yapılan kesinti oran ve miktarın bu örneklemeye göre tespit edildiği, ancak bilirkişi raporunda ise 143 acil hastanın, 69 ayaktan tedavi gören ve 56 yatan hasta yönünden inceleme yapıldığı görülmüştür. Raporda, davalı kurum tarafından örnekleme yöntemi ile seçilmiş tüm hastaların ayrı ayrı değerlendirilmesi zorunludur. Bu durumda raporun, hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı açıktır.
O halde mahkemece, emekli Sayıştay Denetçisi ve yapılan kesintiler konusunda uzmanlığı olan doktor bilirkişilerden oluşan farklı bir bilirkişi heyetinden örnekleme yöntemi ile seçilen tüm hastaların ayrı ayrı değerlendirilerek yapılan kesintilerin yerinde olup olmadığının belirlenmesi amacıyla taraf ve Yargıtay denetimine açık rapor alınması ve hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.