9. Hukuk Dairesi 2012/2504 E. , 2013/4104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde muhasebe uzmanı olarak 05.11.1976 da çalışmaya başladığını, iş akdi işverence 24.12.2010 da sona erdirildiğini, şirketin 2000 de özelleştirilmesinden sonra taraflar arasında hizmet akdi imzalandığını, akdin 1/b,d,e bendinde ücret zammına ilişkin düzenlemeler olduğunu, ancak davacının ücretinde bu artışlar yapılmadığı için iş akdinin feshedildiği tarihe kadar ücretleri, Nisan ve Kasım aylarında ödenen ikramiyeleri eksik ödendiğini, ayrıca kıdem ve ihbar tazminatı da bu sebeple eksik ödendiğini, ikame ettikleri işe iade davası halen derdest olduğu için dava sonuna kadar kıdem - ihbar tazminatı fark alacağı talep hakkını saklı tuttuklarını belirterek, fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak, 10.10.2000 tarihli hizmet akdindeki hak ve vecibelerden taraflar 14.11.2003 de imzaladıkları belirsiz süreli iş sözleşmesi ile karşılıklı olarak vazgeçtiklerini, ücret artışlarının şirket yönetimince belirlenecek dönem ve oranlarda yapılacağını, liyakat artışını, ücret dışındaki yan ödemeler ve miktarlarını yeniden tespit ettiklerini, 14.11.2003 den itibaren yeni sözleşme hükümleri uygulandığını, 10.10.2000 tarihli hizmet akdine dayalı fark ücret alacağı ve fark ikramiye alacağının karşılıklı feragat nedeniyle, 31.07.2005 de emekli olması ve bu tarihte imzaladığı sözleşmeyle çalışmaya devam etmesi nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının işyerinin özelleştirilmesinden sonra hizmet akdi imzalandığını ancak yapılan sözleşmede bu artışların yapılmadığı, kazanılmış hakların uygulanması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık davacının 2000 yılında imzalanan ve 2003 yılında yeni sözleşme ile düzenlenen ücret artışlarının tam uygulanıp uygulanmadığı, buna göre fark ücret ikramiye, fazla çalışma, fazla sürelerle çalışma ve tatil ücret alacaklarının noktasında toplanmaktadır.
Fark alacakların doğmasına neden olan 2000 tarihli sözleşme ve nakle tabii personele teklif edilecek paket başlığı altında düzenlenen işveren iç yazısına göre, personelin 01.11.2000 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere almakta olduğu ücret baz alınmak sureti ile, 01.11.2000 tarihinden itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.01.2001 tarihinden itibaren baz maaşı üzerinden en son 6 aylık TÜFE oranında, personelin görev yaptığı birimin İstanbul’a taşındığı tarihi izleyen ilk aydan itibaren baz maaş üzerinden % 50 oranında, 01.07.2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 30.06.2011 tarihinde almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanacak en son 6 aylık TÜFE oranında, bu tarihten itibaren her yıl 01 Ocak ve 01 Temmuz tarihleri itibari ile personelin almakta olduğu ücretin en son 6 aylık TÜFE oranında arttırılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin bu düzenlemesi 2003 yılında imzalanan ve miktar olarak ücret içeremeyen yeni sözleşme ile ortadan kaldırılmış ve bu tarihten sonra zam oranları işverenin inisiyatifine bırakılmıştır.
Davacı işçi, kendisine 2000 tarihli sözleşme hükümlerine göre ücret artış hükümlerinin uygulanamadığını, eksik ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmedeki oranların üzerinde uygulandığını savunmuştur. Dosya içeriğine ve emsal geçen uyuşmazlıklara göre davalı işveren, 2000 tarihli sözleşme ve iç yazışma hükümlerine göre nakle tabi olsun olmasın tüm işçilerin ücretlerine %100 oranında zam yapmış, ancak 01.01.2001 tarihinden 2003 yılındaki sözleşmeye kadar 6 aylık TÜFE oranlarından daha az oranda zam uygulamıştır. 2001 yılından, 2003 yılına kadar TÜFE oranlarını uygulamadığı davalının da kabulündedir. Ancak davalı 01.11.2000 tarihinde davacıya %50 zam uygulanacakken, %100 zam uyguladığını, bu nedenle daha sonraki zam oranları ile de sözleşmede öngörülen zam oranlarından daha fazla ödeme yaptığını savunmuştur. Gerçekten de davalının savunmasında belirttiği gibi emsal ve Dairemiz incelemesinden geçen dosyalarda, nakle tabi olmayan işçiler için davalının %50 zam yerine %100 zam uygulaması yaptığı, %50 zam oranı uygulanması halinde devam eden 6 aylık dönemlerde TÜFE zamlarının uygulanması gerekliliğine göre davalının daha fazla oranda ödediği, davalının % 50 yerine %100 zam uygulamasının işçi için kazanılmış hak kazanmayacağı kabul edilmiştir(Dairemizin 02.05.2011 gün ve 2009/12792 Esas, 2011/12786 Karar, Dairemizin 21.12.2011 gün ve 2009/28889 Esas, 2011/ 49057 Karar. “Hizmet sözleşmesindeki düzenlemeye göre; davacının 31.10.2000 tarihinde almakta olduğu ücrete 01.11.2000 tarihinden itibaren ücreti %50 oranında zam uygulanması gerekirken, işverenin %100 oranında artış yapması nedeni ile sonraki dönemlerde yapılan ücret artışları her ne kadar sözleşmede gösterilen oranlardan düşük uygulanmış ise de, o dönemler itibari aldığı ücretin başlangıçta yapılan yüksek miktardaki artış nedeni ile sözleşmeye göre alması gereken ücretlerden yüksek olduğu”).
Davacının dosya içindeki SSK işe giriş kaydına göre davacı işçi İstanbul işyerinde işe girmiştir. 01.11.2000 tarihinde nakle tabi personel olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı nakle tabi personel olmadığından 01.11.2000 tarihinde % 50 zam oranına ve takip eden TÜFE oranlarına göre verilen zamlara göre daha fazla ödeme yapıldığından, fark ücret ve fark ikramiye alacağının reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.