
Esas No: 2018/364
Karar No: 2021/8233
Karar Tarihi: 15.06.2021
Danıştay 6. Daire 2018/364 Esas 2021/8233 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/364
Karar No : 2021/8233
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarihli, … sayılı 640.962,30- TL tutarlı, ipotek bedeli içerikli ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu ödeme emrine konu 2007 yılında tahakkuk ettirilen 372,652,50 TL ipotek bedelinin, 2007 ve takip eden yıllarda uygulanacak asgari ölçüde arsa ve arazi birim metrekare değerleri üzerinden tahakkuk yılı olan 2015 yılına kadar yeniden değerleme oranında artış yapılıp ve 2015 yılı itibariyle davacıdan ipotek bedelinin ödemesini talep ettiği 14.12.2015 tarihine kadar da gecikme zammı uygulanarak belirlenmesi gerekirken bu süreç takip edilmeden 2015 yılında belirlenen 640.962,30 TL tutarında ipotek bedelinde ve bu bedelin tahsili amacıyla düzenenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: imar uygulaması sonucunda davacı aleyhine 2007 yılında tesis edilen ipoteğe konu borcun ne zaman ödeneceğine dair davalı idare tarafından davacıya 6183 sayılı Yasanın 37. Maddesi uyarınca bir vade tanınması gerekirken böyle bir vade tanınmadan, borcun ödenmediği gerekçesiyle doğrudan ödeme emri düzenlendiği, bu durumda, usulüne uygun bir şekilde kesinleştirilen bir borç bulunmadığından, doğrudan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçe ile, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin Beylikdüzü Belediyesi ile aralarında imzalanan "paylaşım, devir, tasfiye ve sulh protokolü" kapsamında kendilerine verilen yetki gereği düzenlendiği, davacının dava konusu ödeme emrine istinaden ödemeler yaptığı bu nedenle davanın konusuz kaldığı belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, Gürpınar Mahallesi, 2910 parsel sayılı taşınmazı da kapsayan bölgede … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile parselasyon yapılmış, davacı aleyhine … tarihli, … sayılı yevmiye ile tapuda 372.652,50-YTL ipotek tesis edilmiştir.
2015 yılında, söz konusu ipotek bedeli kıymet taktir komisyonu marifetiyle güncellendikten sonra tahsili amacıyla davacı adına … tarih ve … sayılı 640.962,30-TL tutarında ödeme emri düzenlenmiş, davacıya tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine anılan ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Islah imar planının uygulama araçlarından birini oluşturan parselasyon işlemi açısından, 2981 sayılı Yasanın "Tapu verme" başlıklı 3290 sayılı Yasanın 4. maddesi ile değişik 10. maddesinin c) fıkrasında "İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır." hükmü yer almaktadır.
Buna göre 2981 sayılı Kanunun 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinde zorunlu hallerde bedele dönüştürme imkânı tanınmış bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasında: "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur." hükmüne yer verilmiş olup 37. maddesinde ise; amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, 51. maddesinde de, amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı % 4 oranında (12/10/2010 tarihli ve 2010/965 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki Kararın 1. maddesiyle bu oran aylık %1,40 olarak belirlenmiştir.) gecikme zammı tatbik olunacağı, 55'inci maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "ödeme emrine itiraz" başlıklı 58'inci maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açılabileceği, hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davanın konusunu oluşturan kanuni ipotek bedeli, amme hizmetleri tatbikatından doğduğundan 6183 sayılı Kanunun 1. maddesi kapsamında olup, tahsilat işlemlerinin Kanun hükümlerince yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdarece, uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin ipotek bedelinin, tahakkuk yılı olan 2007 yılı için geçerli olan rayiç arsa ve arazi birim metrekare değeri üzerinden her yıl için Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranlarında artış yapılarak, güncel bedel belirlendikten sonra aynı Kanun'un 37. Maddesi uyarınca ilgilisine bir vade tanınarak borç usulüne uygun bir şekilde kesinleştirildikten sonra, şartları oluşmuşsa 6183 sayılı Kanun'da öngörüldüğü şekilde gecikme zammı uygulanarak ödeme emrinin düzenlenmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 15/06/2021 tarihinde oybirliğiyle, kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.