3. Hukuk Dairesi 2020/829 E. , 2020/6033 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davalı Kurumca eczaneye ibraz edilen kanser teşhisi konulan bir hasta için sahte rapor ve sahte reçete düzenlenerek sahte kimlikle ilaçların teslim alındığının anlaşıldığını, reçete bedeli olan 9.607,76 TL ile reçete bedelinin beş katı 48.038,80 TL cezai şart olmak üzere toplam 57.646,57 TL"nin alacaklarından kesilmesine ve uyarılmalarına karar verildiğini ancak reçetenin sözleşmede belirlenen tüm yükümlülükler yerine getirilerek karşılandığını, sunulan belgelerin sahte olduğunun tespitinin mümkün olmadığını, işbirliği içinde hareket edilmesinin söz konusu olmayıp tüm işlemlerin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, reçetenin usulüne uygun düzenlendiği için MEDULA/PROVİZYON(ön onay) sisteminin de izin verdiğini ve davacının hastaya ilaçlarını verdiğini belirterek toplam olarak 57.646,56 TL’nin kurum alacaklarından kesilmesine ilişkin işlemin dava kesinleşinceye kadar durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 14/12/2015 tarih ve 40815654 /12001 -18390099 /6331017 sayılı işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile iptalini, bu şekilde muarazanın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kurumlarınca yapılan işlemlerin Sağlık Uygulama Tebliğine ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapıldığını, kurumca yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; SGK tarafından, ilaçların hastaya veya yakınına teslim edilmemiş olmasına rağmen ilaç bedellerinin SGK"ya fatura edildiğinin iddia edildiği, hasta Asuman İngün adına sahte sağlık raporu ve reçete düzenlenmiş olduğu, söz konusu belgelerde iğfal kabiliyetinin bulunduğu, eczanenin söz konusu sahtecilikle ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacı eczacının sözleşmeden doğan tüm sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirmesi, ilaç temini için sunulan ve iğfal kabiliyeti bulunan sahte rapor, reçete ve kimliğin sahte olduğunu tespit etmesinin mümkün olmaması, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetimine elverişli ve somut olayın özelliklerine uygun olması nedenleriyle mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün ‘Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar’ başlığı altında düzenlenen 5.3.2. maddesinde “Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.
Yine aynı Protokolün 5.3.10. maddesinde “Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı SGK’nın 14/12/2015 tarih ve 40815654 /12001 -18390099 /6331017 sayılı işlem ile reçetede yazan ilaçların hasta veya yakınına teslim edilmediği, reçetede yer alan imzaların hasta veya yakınına ait olmadığı belirtilerek davacı eczane hakkında Protokol ve Tip Sözleşmenin 5.3.2 maddesi uyarınca reçete bedeli olan (9.607,76 x 5 = ) 48.038,80 TL cezai şart ve 1. kez yazılı uyarı işlemi uygulanacağı ve 4.3.6 maddesi gereği 9,607,76 TL reçete bedeli olmak üzere toplam olarak 57.646,56 TL’nin eczanenin kurum alacaklarından kesilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Görülmekte olan davada, bu işlemin haksızlığının tespiti ve iptali istenilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, davalı tarafından davacıya gönderilen 14.12.2015 günlü yazıda da açıklandığı üzere; davalı, sözleşmenin konuya ilişkin hükmü uyarınca, eylemin gerçekleşme şeklini gözetmek suretiyle, Protokol ve Tip Sözleşmenin 5.3.10. hükmü uyarınca değil, 5.3.2 maddesi gereğince cezai şart verilmesine ve eczacının 1. kez uyarılması yönünde karar almıştır. Davalı Kurum tarafından, ilaçların hastaya veya yakınına teslim edilmemiş olmasına rağmen ilaç bedellerinin davalı Kuruma fatura edildiği iddia edilmektedir.
Dosyadaki hükme esas alınan 23.09.2016 tarihli ve Em. Sayıştay Uzman Denetçisi ve Tıp Doktoru bilirkişilerce hazırlanan ortak raporda; “...hasta Asuman İngün adına sahte rapor ve reçete düzenlendiği, söz konusu belgelerde iğfal kabiliyeti bulunduğu, eczanenin söz konusu sahtecilikle ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve cezai şart ve ilaç bedelinin geri alınması işleminin yerinde olmadığı...”nın belirtildiği, raporun davaya konu eylemin gerçekleşme şeklini gözetmeksizin hazırlandığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle alınan rapor, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
O halde mahkemece, dava konusu edilen kurum işlemine ilişkin, bu işlemin dayanağı eylemin gerçekleştiği dönemde yürürlükte bulunan yukarıda bahsedilen Protokol, Tip Sözleşme ve diğer mevzuat hükümleri de gözetilmek suretiyle, davacı eczacı tarafından hasta ...e ait ilaçların hastanın kimlik bilgilerine göre reçete sahibine ya da yakınına teslim edilip edilmediği, ilaçların hasta yakınına teslim edildiğine ilişkin reçete üzerinde bulunan imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hastaya ait rapor ve reçetedeki sahteciliğin iğfal kabiliyeti bulunduğu ve eczanenin sahtecilikle ilgili kusurunun bulunmadığı kabul edilmek suretiyle yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.