1. Hukuk Dairesi 2018/3546 E. , 2020/3353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ..."nun kat mülkiyeti kurulu ... ada ... sayılı parseldeki ... ve ... nolu bölümlerini, ... ada ... sayılı parseldeki ... nolu meskenini ve ... ada ... nolu parselini, 05.10.2001 tarihinde davalı ..."e, ..."ında 08.11.2001 tarihinde murisin oğlu olan davalı ..."ya satış göstermek suretiyle temlik ettiklerini, yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., iddiaların doğru olmadığını, dava konusu yerlerin satışı konusunda mirasbırakan ile anlaştıklarını, satış bedeli karşılığında bir kısım nakit para verdiğini, bir kısım satış bedeline karşılıkta senetler verdiğini, 20 gün sora murisin oğlu diğer davalının ""satıştan bilgim yoktu"" diyerek geldiğini, senetlerin ve verdiği bedelin ödenmesi halinde taşınmazları geri vereceğini söylediğini, murisin de senetlerin oğlunda olduğunu, onunla hesaplaşmasını söylediğini, senetleri ve parasını alarak taşınmazı devrettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., 1990 yılından itibaren sağlık sorunları yaşayan babasının sağlık masraflarının çok olacağı düşüncesi ile dava konusu yerleri diğer davalıya sattığını, satıştan haberdar olunca diğer davalı ile pazarlık yaparak geri satın aldığını, miras bırakana bakıp onunla ilgilendiğini, sağlık harcamalarını karşıladığını, öte yandan terekede çok sayıda malvarlığının bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ Somut olaya gelince, davalı ..."ın, taşınmazların devri karşısında verdiğini iddia ettiği bir miktar para ile senetleri geri aldığını ve taşınmazları da diğer davalıya devrettiğini savunması karşısında, dava konusu taşınmazların hem davalı ..."a, hem de diğer davalıya temlikinin bedelsiz olduğu, Bağkurlu olan ve çok sayıda taşınmazının bulunduğu belirlenen mirasbırakanın 4 parça taşınmazını aynı anda satmasını gerektirecek oranda sağlık harcamasının veya başka bir harcamasının bulunduğunun ortaya konulamadığı, dinlenen tanık anlatımlarına göre; murisin davalı oğlu ile altlı üstlü oturması ve onunla birlikte bulgur işi ile uğraşması sebebi ile diğer mirasçılarına göre davalı oğlu ile daha yakın ilişkilerinin bulunduğu, davalıların da arkadaş oldukları, özellikle murisin kardeşi olan ve keşifte tanık olarak beyanı alınan ..."nun da ""Muris, kardeş olduğumuz için aile arasında taşınmazları davalı ..."ya verdiğini, bağışladığını söylemekteydi"" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu olgular, yukarıda belirtilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; mirasbırakanın dava konusu temliklerdeki gerçek amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olduğu ve temliklerin muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.415.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan payları oranında alınmasına, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.