Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2683
Karar No: 2018/6493
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/2683 Esas 2018/6493 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/2683 E.  ,  2018/6493 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Dava, 01/09/1986 tarihinde bir gün süre ile 506 sayılı yasa kapsamında çalıştığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili; bir günlük hizmet tespiti davalarının da normal hizmet davaları ile aynı nitelikte dava olup, aynı titizlikle araştırılması gerektiğini, süresi içerisinde verilen bordronun kişinin işe alınmış olduğunu gösterse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması bakımından tek başına yeterli kabul edilemeyeceğini, fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılıp sonuca buna göre gidilmesi gerektiğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk Derece Mahkemesince ; “ İşe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına intikal ettirildiği ve sahteliğinin iddia edilmediği, işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgilerinin davacının kimlik bilgileriyle aynı olduğu, işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına intikal ettirilmesinin işyerinde en az 1 gün çalışmaya karine teşkil ettiği, dinlenen davacı tanıklarının davacının dava dışı işyerinde çalışma olgusunu teyit ettiği, ayrıca dinlenen davacı tanıklarından ..."in bordro tanığı olduğu ve aynı tarihte davacı ile işe girmiş olduğuna ilişkin işe giriş bildirgesinin dosyada mevcut olduğu, davanın 506 Sayılı Kanunun 79/10. maddesinde belirtilen belgeye dayalı olarak açılmış bulunduğu da dikkate alınarak davacının hizmet akdine tabi olarak fiilen çalıştığı ispatlanmış olup, davacının 01/09/1986 tarihinde hizmet akdine tabi olarak 1 gün süre ile çalıştığının tespitine ilişkin mahkememizde yeterli kanaat oluştuğundan açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. ” gerekçesiyle “ Davacının davasının KABULÜ ile, Davacının dava dışı 148915 sicil numaralı Necati Sümer ünvanlı inşaat işyerinde 01/09/1986 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamında hizmet akdi ile (1) bir gün süre ile çalıştığının TESPİTİNE, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı Kurum vekili ; davaya işverenin de dahil edilmesi gerektiğini, fiili çalışma olgusunun ispatlanamadığını, Kurumun davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince “ Dosyadaki yazılara,hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle, 1 bir günlük sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkin iş bu davada husumetin davalı kuruma yöneltilmesi gerektiği, işverenin davaya dahil edilmesinin zorunlu olmadığı, fiili çalışma olgusunun geçerli ve yeterli delillerle ispatlanmış olduğunun anlaşılmasına göre davalı kurum vekilinin yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının reddi ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan hükme yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle
    “İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalı kurum vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili “ Aleyhe avukatlık ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi hatalıdır. Eksik incelemeyle hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 21/03/1967 doğumlu, davacının bildirgedeki işe giriş tarihi olan 01/09/1986 tarihinde 19 yaşında olduğu, işe giriş bildirgesinin, 148915 sicil numaralı, Necati Sümer ünvanlı, Emrah Mah. 5835/20 parsel ... adresindeki inşaat işyerinden 05/11/1986 tarihinde Kuruma verildiği, işyerinin tescil bilgilerinin dosyada olmadığı, işyerinden 1986/3. dönem bordrosu verilmediği, dinlenen iki tanığın da iddiayı doğruladığı, tanıklardan birinin dosyasında aynı tarihli işe giriş bildirgesi olduğu, ancak bu işyerine ait hizmeti olmadığı, diğerinin ise işyeriyle ilgili hiç bir kaydı olmadığı, davacının hizmet cetvelinde 1998/1. dönemde 4/a çalışmasının başladığı, 1987-1989 yılları arasında askerlik yaptığı, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yapılacak iş; işyerinin tescil bilgilerini Kurumdan getirterek talep tarihinde yasa kapsamında olup olmadığını sorgulamak, Kurumdan tescil bilgilerine ulaşılamaması halinde ilgili Vergi Dairesinden kayıtları getirttilerek, işyerinin talep tarihinde faal olup olmadığını sorgulamak, işe giriş bildirgesinin aslını Kurumdan getirterek imzanın davacıya ait olup olmadığını bilirkişi marifetiyle tespit etmek, sigorta sicil numarasının hangi ilin ve yılın serilerinden olduğunu Kurumdan sormak, işyerinden dönem bordrosu verilmediğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; veya işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek tanık olarak beyanlarına başvurmak, davacının çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi