
Esas No: 1997/12
Karar No: 1997/11
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 1997/12 Esas 1997/11 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 1997/12 E. , 1997/11 K.- KADASTRO ÇALIŞMASI SIRASINDA YAPILAN EKSIK TESCILIN IPTALI ILE DAVACILARIN FIILEN KULLANDIKLARI ALANLARIN ADLARINA TESCIL EDILMESI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN, 3402 SAYILI KADASTRO KANUNUN 24., 25., 41. VE MEDENI KANUNUN 935. MADDELERI UYARINCA ADLÎ YARGI YERINDE GÖRÜLMESININ GEREKTIĞI HK.
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19
- TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) (743) Madde 935
- KADASTRO KANUNU (3402) Madde 41
- KADASTRO KANUNU (3402) Madde 25
- KADASTRO KANUNU (3402) Madde 24
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacılar : 1) N.Ç., 2) S.F., 3) K.Ö. Vekili : Av. M.Y. Davalılar : 1) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 2) Y.A., M.Ş. ve H.Ş., M.K., K.A., H.S., V.G., H.Ç., Has.Ç. ve İ.Ç., E.B ve Esr. B., E.S. ve Ed.S. OLAY: Davacılar, müştereken maliki oldukları İstanbul Gaziosmanpaşa İlçesi, Küçükköy Mahallesi, 10 Pafta, 1080 sayılı parsel kapsamı arsanın, zeminde303 m2 olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında yapılan ölçüm ve hesaplama hatası sonucunda tapu idaresince200 m2 olarak tescil edildiğini, çekişmesiz bulunan komşu 1081 ve 1082 sayılı parsellerle birlikte yeniden ölçüm yapılarak söz konusu hatanın düzeltilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41. maddesine göre 3.9.1991 tarihinde yaptıkları başvurunun, Kadastro Müdürlüğünce reddedildiğini ileri sürerek, sözü edilen tapu kayıtları kapsamının tespiti ve çıkacak fazlalığın adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle adlî yargı yerinde, 1082 parsel sayılı gayrimenkul maliklerine karşı 29.6.1992 tarihinde 1992/521 ve 1081 parsel sayılı gayrimenkul maliklerine karşı da 1994/491 sayılı esaslara kayıtlı tapu iptali ve tescil davalarını açmışlardır. Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi: 13.11.1995 günlü E.1992/521, K.1995/1027 sayıyla, Mahkemelerinin 94/491 sayılı esasına kayıtlı dava dosyasını bağlantı nedeniyle bakılan dava dosyası ile birleştirdikten ve mahallinde yapılan keşif sonrasında teknik bilirkişinin düzenlediği rapor ile Belediye Başkanlığına çıkarılan ara kararı cevabı alındıktan sonra toplanan delillere göre, davacıların müştereken maliki oldukları 2 adet evin yer aldığı 1080 sayılı parselin tapuda200 m2 olarak kayıtlı olmasına karşın, 1081 sayılı parsel içinde kalan75 m2 ve 1082 sayılı parsel içinde kalan13 m2 olmak üzere fazladan kullandıkları kısımlarla birlikte288 m2 alanı işgal ettikleri, hudutlarda bir değişiklik olmadığı ancak, taraflar arasındaki hudutta tapulama ölçümü ile zeminde kullanım arasında fark bulunduğunun anlaşıldığı, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince kadastrosu kesinleşmiş tutanaklara ilişkin olarak gayrimenkullerin mülkiyet değişikliği dışında kalan, ölçü ve hesaplamalardan doğan fenni hataların kadastro müdürlüğünce düzeltilebileceği ve bunun tamamen idari bir işlem olduğu, bu nedenle davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle davayı görev yönünden reddetmiş, anılan karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacılar, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre teknik hatanın düzeltilmesi için yaptıkları 3.9.1991 günlü başvurunun reddine ilişkin Gaziosmanpaşa Kadastro Müdürlüğünün 4.9.1991 günlü, 328 sayılı işleminin iptali istemiyle idari yargı yerine 19.11.1996 tarihinde dava açmışlardır. İstanbul 5. İdare Mahkemesi: 4.12.1996 gün ve E.1996/1484 sayıyla; davacıların kadastro müdürlüğüne yaptıkları başvurunun teknik hata olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi işleminin, müstakil idari nitelikte bir işlem olmadığı, 3402 sayılı Yasa uygulamasından doğan ihtilaf özel hukuk kuralları çerçevesinde çözümlenebileceğinden, davanın görüm ve çözümünde adlî yargı yerinin görevli olduğu kanaatine varıldığını belirterek, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına karar vermiş ve idare mahkemesi dosyası anılan Mahkeme Başkanlığının 7.2.1997 günlü yazısı ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Selçuk Tüzün’ün Başkanlığında, O. Hulusi Mustafaoğlu, Süleyman Sezen, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, Dr. Erol Alpar ve Ertuğrul Taka’nın katılmaları ile yaptığı 24.3.1997 günlü toplantıda, Raportör Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan ve toplantıya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı Sinan Yörükoğlu’nun davanın görüm ve çözümünde adlî yargı yerinin görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacıların maliki oldukları 1080 sayılı parselde yer alan taşınmazların zeminde işgal ettiği alan ile tapuda kayıtlı olan arasındaki farkın, tapuda kendi adlarına tescil edilmesi istemiyle açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, kadastral topoğrafik haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek ve bu suretle Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak olduğuna işaret edilmiş, “Uyuşmazlıkların Kadastro Mahkemesinde Çözümlenmesi” başlığını taşıyan Beşinci Bölümde yer alan 24. maddede “Genel mahkemelere ait olup da bu Kanunun uygulanması ile ilgili dava ve işlere, belirlenen usul ve esaslara göre bakmak üzere her kadastro bölgesinde tek hakimli ve Asliye Mahkemesi sıfatını haiz yeter sayıda kadastro mahkemesi kurulur” hükmüne yer verilmiş; 25. maddenin birinci fıkrasında da, Kadastro Mahkemesinin, taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakacağı hükme bağlanmış: 33. maddesinde de: “Kadastro işlemlerinin bir bölgede tamamlanmasından sonra veya iş hacmi itibariyle Kadastro Mahkemesinin davasına ihtiyaç kalmadığının anlaşılması halinde Adalet Bakanlığı o bölgede Kadastro Mahkemesini kaldırmaya ve görülmekte olan dava dosyalarını taşınmaz malların bulunduğu mahalli Asliye Hukuk Mahkemesine devretmeye yetkilidir...” hükmü yer almıştır. Aynı yasanın “Teknik hataların düzeltilmesi” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Kadastroları kesinleşmiş taşınmaz mallarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz mal malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan 30 gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.” hükmünü taşımaktadır. Öte yandan Türk Medeni Kanununun “Tapu sicilli” başlığını taşıyan yirmi beşinci bap “(E) Tekkin ve Tadil” bölümünün “Tashih”e ilişkin III. Alt bölümünde yer alan “Adi hata” başlıklı 935. maddesinin birinci fıkrasında “Alakadarlar tahriren muvafakatlarını beyan etmedikleri halde mahkeme kararı olmadıkça tapu sicil memuru, hiçbir tashih icra edemez” hükmüne yer verilmiş; ikinci fıkrasının birinci cümlesinde ise, tashihin, eski sicilin terkini ve yeni bir tescilin icrası suretiyle dahi yapılabileceğine işaret edilmiştir. Belirtilen yasal duruma göre, kadastro işlemlerine yönelik olan ve tapu kaydında tashih yapılmasını gerektiren isteme ilişkin bulunan davanın görüm ve çözümünde adlî yargı yeri görevli olduğundan, İstanbul 5. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın adlî yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle İstanbul 5. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.1995 günlü, E.1992/521, K.1995/1027 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, 24.3.1997 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.