Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6442
Karar No: 2019/3483
Karar Tarihi: 11.09.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/6442 Esas 2019/3483 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/6442 E.  ,  2019/3483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı şirketin 29.01.2013 düzenleme tarihli 26 adet ceza faturası gönderdiğini, yapılan itirazın davalı şirketçe kabul edilmemesi üzerine herhangi bir haciz tehdidi altında kalmamak için 1.285.611,66 TL tutarındaki fatura bedellerinin 01.04.2013 tarihinde ihtirazi kayıt ile davalı şirkete ödendiğini, davalı şirketin sonrasında 16.05.2013 tarihli ve 4942 sayılı yazı ile bu defa Aralık 2009-Aralık 2012 tarihleri arasındaki dönem için müvekkili şirkete yaptırım uygulanarak 29.04.2013 düzenleme tarihli 37 adet ceza faturası gönderdiğini, bunların bedelinin de ihtirazi kayıt ile 2.950.242,63 TL olarak 03.06.2013 tarihinde ödendiğini, düzenlenen ceza faturalarının usule uygun olmadığını, bu hususta müvekkili şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, ödemenin haksız yere yapılmış olduğunu ileri sürerek, 1.285.611,64 TL.nın 01.04.2013 ve 2.950.242,63 TL.nın 03.06.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, müvekkili tarafından yöntem bildirimleri ve sistem kullanım anlaşması ile bağlantı anlaşması kapsamında uygulanan cezaların yerinde olduğunu, uyarı yükümlülüğünün sistem kullanım anlaşmalarından çıkartılmış olduğunu, kesilen ceza faturalarında bir usulsüzlük bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre taraflar arasında revize edilen Sistem Kullanım Anlaşmasında uyarıya gerek kalmadan ceza-i işlem uygulanmasının kararlaştırıldığı ceza faturalarına konu Mayıs 2012 - Aralık 2012 döneminde ise Sistem Kullanım Anlaşmasının dayanağı olan Bağlantı Anlaşmasında ihlal şartının korunmuş olduğu, davacı şirketin lehine olan Bağlantı Anlaşması hükümlerinin uygulanması gerekli olduğu, buna göre de ihlal nedeniyle davalı şirket tarafından uyarı şartını yerine getirmemesinden dolayı kestiği ceza faturalarının yerinde olmadığı, aldığı bedelleri iade etmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.09.2019 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Taraflar arasında iletim hatlarının kullanılması için 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşması ve sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05. 2012 tarihli anlaşmalar mevcuttur. Davalı, davacının İletişim Sistemi Enerji Arz Güvenliği ve Kalite Yönetmeliğinin 11. maddesine aykırı davrandığını belirterek ceza uygulayarak, faturaya bağlamış ve davacıya tebliğ ederek faturaları tahsil etmiştir. Davacı, aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak fatura kesildiğini, faturaları cezai yaptırıma maruz kalmamak için ihtirazi kayıtla ödediğini, belirterek faiziyle birlikte ödediği meblağların istirdadını talep etmiştir.
    Taraflar arasındaki 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasında, davalının ceza uygulayabilmesi için öncelikle davacıyı uyarması şart koşulmuştur. 21.05.2012 tarihli anlaşma da ise uyarı şartı kaldırılmıştır. Davacı tarafın ihlallerinin bir kısmı, 21.5.2012 tarihinden önceki dönemlere, bir kısmı sonraki dönemlere aittir. 21.05.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasında, ”…kullanıcının ilgili mevzuat, bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi halinde ... aşağıda sayılan cezai uygulamayı yapar.” Hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin devamında, ihlallerin tanımı ve uygulanacak ceza miktar ve oranları belirtilmiştir.
    Görüldüğü gibi bağlantı sözleşmesinden çok sonra yapılan ve 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05.2012 tarihli sözleşmede, “…bu anlaşma hükümlerinin ihlal edilmesi” halinde ... ın ceza uygulaması yapması açıkça düzenlenmiştir. 09.11.2009 tarihli sistem kullanım anlaşmasını değiştiren 21.05. 2012 tarihli anlaşmada, mevzuat, bağlantı anlaşması ve bu anlaşmanın her birinin ayrı ayrı ihlalleri halinde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabileceğini bir başka değişle anlaşmanın 9. maddesi, bizzat aynı maddedeki ihlal hallerinde de uyarı şartı aranmaksızın, bağlantı anlaşmasına gitmeden ceza uygulanabileceğini açıkça belirmiştir. Bu nedenle 21.05.2012 tarihinden sonraki ihlallerde uyarı şartı aranmaksızın ceza uygulaması yapılabilecektir. Dolayısıyla Dairemizin Sayın çoğunluğunun “bağlantı anlaşmasında “uyarı şartı” muhafaza edildiğine göre, sistem kullanım anlaşmasında “uyarı şartının” kaldırılmasının ...’a “uyarı yapmadan” ceza uygulama imkanı vermeyeceği yolundaki görüşe katılmamız mümkün değildir.
    Davacı tarafın “ihlallerin yapılmadığına” davalı tarafın ise, “uyarı yapıldığına” dair iddiaları bulunmadığına göre, dava konusu faturalar, dönemlerine göre, 21.05.2012 tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait olanlar ayrılmalı, 21.05.2012 tarihinden önceki dönemlere ait cezalar, uyarı yapılmadan tahakkuk ve tahsil edildiği için, bu dönemlere ait ödemelerin istirdat talebi kabul edilmelidir. 21.05.2012 tarihinden sonraki dönemlere ait cezalar ise, tek başına ceza uygulamaya imkan veren 21.05.2012 tarihli sistem kullanım anlaşmasına uygun olarak “uyarı şartı” olmaksızın uygulanabileceğinden bu cezaların istirdat talebi reddedilmelidir.
    Yerel mahkeme kararı yukarıda izah ettiğimiz gerekçelerle bozulması gerekirken kararın onanmasına dair karara muhalifim.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi