3. Hukuk Dairesi 2020/3785 E. , 2020/6105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ...’ün davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredinin 30 taksitini ödedikten sonra 24.10.2013 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçı olarak eşi ..., kızı ... ve oğlu ..."ün kaldığını, murisin kullandığı kredinin diğer davalı .... tarafından hayat poliçesi ile sigortalandığını, poliçeye göre vefat meydana gelmekle riskin gerçekleştiğini, sigorta şirketince kredinin 24.10.2013 tarihinden sonraki taksitlerinin ödenmesi gerekirken, yapılan tüm müracaatların gerek sigorta şirketi ve gerekse davalı banka şubesince reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 13.567,71 TL. borçlu olmadığının tespitine, 24.10.2013 tarihinde murisin ölümünden sonra 04.11.2013 tarihinde davalı banka tarafından miras bırakanının ek hesabından kredi taksiti ödemesi olarak kullanılan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 505,00 TL"nin dava tarihinden itibarin ticari avans faiziyle ödenmesine, terditli olarak davalı sigorta tarafından düzenlenen hayat poliçesindeki teminatın diğer davalı nezdindeki kredi borçları mahsup edildikten sonra bakiye teminat fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"nin ihtar tarihi olan 04.02.2014 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle davacılara ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı;kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklanması nedeniyle 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalı ... Bankasının bu aşamada temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalı ... Bankasının şimdilik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan 73,00 TL temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.