1. Ceza Dairesi 2017/3347 E. , 2019/4556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : a) Kasten öldürme suçundan: TCK"nin 81, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası.
b) Hırsızlık suçundan: TCK"nin 142/2-a-h, 143, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası.
c) Mala zarar verme suçundan: Değişen suç vasfı nedeniyle (suç delillerini gizleme) CMK"nin 223/4-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve nitelikli hırsızlık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı nedenlerin nitelik ve derecesi kabul ve takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, duruşmalı olarak incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin, meşru savunmaya; katılan vekilinin suçların niteliğine, haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Sanık ... hakkında maktul ...’a yönelik kasten öldürme ve nitelikli hırsızlık suçu yönünden;
Anayasa mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 e. ve 2015/85 k. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK"un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "anayasa mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; maktulü evinde öldürdükten sonra, suç delillerinin ortadan kaldırılması amacıyla yangın çıkardığını söyleyen sanığın, suç delillerini yok ederken maktule ait halı ve diğer eşyaların yanacağını da öngörmesi gerekirken, olası kastla mala zarar verme suçundan da ayrıca cezalandırılması yerine, sanığın fiilinin suç delillerini gizleme suçu kapsamında kaldığı ve bu sebeple de şahsi cezasızlık halinin varlığı kabul edilerek yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, sayın Üye ..."ın sanık hakkında nitelikli hırsızlıktan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nin 142/2-h maddesinin uygulanmasının mümkün olmayacağı yönündeki karşı oyu ve sadece bu suç yönünden oyçokluğu ile, kasten öldürme ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden ise oy birliği ile 23/10/2019 gününde karar verildi.
(M)
KARŞI OY:
Yerel Mahkemece TCK"nin 142/2-a,h maddeleri gereğince sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş olup, bu karar Dairemizce onanmıştır.
Maktulün talebi ve rızası dahilinde eve gelen sanığın aralarında çıkan bir tartışma sonucu öldürme suçunu işlediği sabittir. Sanığın öldürme suçunu işledikten sonra evde bulanan bir kısım eşyaları alarak evden ayrıldığı böylelikle hırsızlık suçunun sübut bulduğu anlaşılmaktadır. Sanık evde bulunan eşyaları kilitli bir yerden almamış evde açıkta bulunan eşyaları alarak götürmüştür. Hırsızlığın basit hali 141. maddede düzenlenmiş olup nitelikli hırsızlık 142. maddede düzenlenmiş, konutta hırsızlık nitelikli hallerden sayılmıştır. Konutta hırsızlığın nitelikli hallerden sayılmasının nedeni kişilerin konutlarının dokunulmazlığı ve mahremiyetidir. Konuta girme hakkı olmayan kişilerin bu dokunulmazlığı ihlal etmeleri ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. Maktulün, sanığı davet etmiş olması ve konutunda onun rızası ile bulunuyor olması nedeniyle ""h"" bendindeki ağırlaştırıcı bu unsurun uygulanamayacağını düşündüğüm için hükmün onanmasına dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
...
Muhalif Üye
23/10/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ......"in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ......"in yokluğunda 24/10/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.