22. Hukuk Dairesi 2015/14661 E. , 2015/19446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı-karşı davalı maddi manevi tazminat alacağının ödetilmesine, karşı davacı ise, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı, fazla mesai alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, her iki davayı da reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacılardan ... avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müdür ve öğretmen olarak çalışan davalılar hakkında tek dava dilekçesi ile birlikte dava açarak davalıların toplu olarak işi bıraktıklarını ve okulun yeni kayıt döneminde davalı aleyhine çalıştıklarını belirterek dava dilekçesinin fesih bildirimi olarak kabul edilip, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı ... ve davaların birlikte görülmemesi gerektiğini, feshin haksız olduğunu, kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı, fazla çalışma ile Haziran, Temmuz ve Ağustos ayı ücretlerinin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bir kısmı karşı davacı olan ancak bozma sonrası direnme kararını temyiz etmeyen kıdem ve ihbar tazminatı talepleri ile birlikte diğer davalılar gibi aynı zamandan davacının iddiasının yerinde olmadığını davanın birlikte görülemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle fesih durumunun 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/2. maddesinde düzenlendiğini, davacının bu hakkını doğrudan kullanması gerekirken, dava yolu ile fesih bildiriminde bulunmasında hukuki yararın bulunmadığını, somutlaştırma yükümlülüğünü de yerine getirmediği bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine, karşı davacıların davası yönünden ise henüz iş sözleşmesi feshedilmediğinden kıdem ve ihbar tazminatlarını isteyemeyeceklerinden, diğer alacaklar yönünden de 4857 sayılı Kanun"un 24. maddesine göre sözleşmeyi feshetme hakları alacaklılar bulunduğundan hukuki yararları bulunmadığından dava şartları oluşmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ve bir kısım davalı-karşı davacıların temyizi üzerine yapılan Dairemiz incelemesinde; kırkdokuz davalı hakkındaki davanın tek dosya üzerinden yürütülmemesi, davaların tefrikine karar verilerek her davalı açısından ayrı ayrı yapılacak yargılama sonucuna göre hüküm kurulmak üzere kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulması karar verilmiş olup mahkemece bozma kararına karşı direnilmiş olup Hukuk Genel Kurulu mahkeme direnmesini yerinde bularak davaların birlikte görülebileceğini belirttiği karar ile işin esasının incelenmesi için dosyayı Dairemize göndermiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı-karşı davacı ... vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, temyiz eden tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının istemi iş sözleşmesine aykırı davranan işçilerin eylemleri ile sebep oldukları zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece davalılar hakkındaki iddialara ilişkin somutlaştırma yükümlülüğünün (6100 sayılı HMK 119.maddesi) yerine getirilmediği ve fesih bildiriminin dava dilekçesi ile yapılmasında hukuki yarar yok bulunmadığı kabul edilerek dava usulden reddedilmiş ise de öncelikle davacının talebi feshe bağlı bir alacak değildir. Öte yandan okul müdürülerinden olan ... hakkında işverence yapılan soruşturmalar sonunda hazırlanan 16.12.2010 ve 15.01.20011 tarihli raporlarda davalı müdürün toplantılarla kararlaştırılan kayıt indirim oranlarının davalı tarafından aşılarak düşük oranlarda kendi adı ile indirimler uyguladığı bu işlemleri sebebi ile toplam 65.424,26 TL zarar neden olduğu iddia edilerek buna dair iddiaları dava dilkçesi ve ekinde sunulan delillerle açıklmasına rağmen mahkemece esastan inceleme yapılmaması isbetsiz olmuştur.
3-Davalı-karşı davacı ... Yurdan 30.09.2011 tarihinde harcını yatırarak işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Fesih bildirimi karşı tarafa ulaşması ile ileriye dönük sonuç doğuran bir işlemdir. Taraflar arasında devam eden iş sözleşmesi 30.8.3011 tarihinde sona ercektir. Karşı davacı yeni dönemde iş sözleşemsini yenilenmeyeceğini işverene 27.06.2011 tarihli dilekçesi ile bildirmiştir. İşveren tarafındanda 1.07.2011 tarihli dava dilekçesi ile sözleşmeyi feshettiğini açıklamsı karşısında artık iş sözleşmesinin karşı dava tarihinden önce sona erdiğinin anlaşılmasına göre taraf delillerinin değerlendirilerek
karşı davacının alacak isteklerinin esastan incelenmesi gerekir. Öte yandan talep edilen üç aylık ücret ve fazla çalışma istekleri de feshe bağlı haklardan olmadığından mahkeme gerekçesi gibi reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.