Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5409
Karar No: 2020/3407
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/5409 Esas 2020/3407 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/5409 E.  ,  2020/3407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, mirasbırakan ..."ün 60/100 oranda paydaşı olduğu dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 30/100 payını 09.02.2009 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle 1.200.000 USD bedelle davalıya satmayı vaad ettiği halde 02.04.2009 tarihinde tapuda yapılan satış işleminde 60/100 payın tamamının davalıya 600.000 TL bedelle temlik edildiğini, mirasbırakanın adına kayıtlı payın tamamını değil yalnızca 30/100 oranındaki kısmını satma iradesi ile satış vaadi sözleşmesi yaptığını, işlem tarihinde 75 yaşını aşkın ve hasta olan mirasbırakanın terekesine 30/100 payın bedelinin girmediğini, hata, hile ve bedelde muvazaa olduğunu ileri sürerek çekişmeli 30/100 payın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişler; davacılar vekili bozmadan sonra sunduğu 16.07.2014 tarihli ıslah dilekçesinde, davalının, kiracısı olduğu ve otel olarak kullanılan dava konusu taşınmazın tamamını satın almak istediğini ve mirasbırakanın 60/100 payının tamamına talip olduğunu, davalı yanın delil olarak dayandığı taslak satış vaadi sözleşmesinde 60/100 payın 2.400.000 USD bedelle satışının düzenlendiğini, bu taslak sözleşmenin gerçek iradeyi ortaya koyduğunu, bedelde muvazaa söz konusu olmadığını, buna göre davalının bakiye 1.000.000 USD’yi iki yıl içinde ödeyebileceğini, bunun karşılığı olarak da bir taşınmazı üzerine teminat ipoteği konulacağını söylediğini, taşınmaz payının tamamının satışı, teminatın ise sonra gösterilmesi konusunda tarafların anlaştıklarını ve o ana kadar 1.400.000 USD’nin ödendiğini, davalının ileri sürdüğü ödemeler toplamının 1.378.635 USD olup satış bedeli olan 2.400.000 USD’den mahsup edilince bakiye 1.021.365 USD satış bedelinin ödenmediğini ileri sürerek öncelikle iptal tescil, olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.021.365 USD’nin ödenmesini istemiştir.
    Davalı, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, satış tarihinde mirasbırakanın yanında davacı ... ve ...’in de bulunduğunu, davanın mirasbırakana teban açıldığı için davacıların da sözleşmenin tarafı olup satış tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiğini, hile ve muvazaa iddialarının birlikte ileri sürülemeyeceğini,satış bedelini ödediğini, taşınmazın dava dışı paydaşının şufa hakkını kullanmasının önüne geçmek amacıyla yüksek bedelden muvazaalı olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, hata, hile ve bedelde muvazaa iddialarının birlikte ileri sürülemeyeceği, satış anında mirasbırakanın yanında davacı oğlu Nebi’nin de bulunması karşısında temlikin iradi olduğu, hata ve hile koşullarının gerçekleşmediği, bedelde muvazaa iddiasının ise tapu kaydının iptalini gerektirmeyeceği, mirasbırakana teban açılan davada davacıların işlemin tarafı olmaları ve işlemi bilmeleri nedeniyle satış tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairece, “....HMK"nin 184/2. maddesi hükmü gereğince tahkikatın bittiği tefhim edildikten sonra taraflara sözlü yargılama için duruşmanın başka bir güne bakılmasını
    isteyip istemediklerinin sorulması, talep halinde başka bir gün tayin edilmesi; başka bir duruşma gününü istemedikleri halinde sözlü yargılama aşamasına geçilerek aynı Kanunun 186. maddesi gereğince taraflara sözlü yargılamada beyanda bulunma hakkı verilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, hata ve hile iddiası bakımından hak düşürücü sürenin geçtiği, satışın gerçek olup bedelin ödendiği ve muvazaa koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla,Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda ve özellikle bozmadan sonra ıslaha değer verilemeyeceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Tarafların bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
    Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince;
    Davacıların, iptal tescil istekli eldeki davayı mirasbırakana teban açtıkları, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olup, TMK"nın "mirasçıların sorumluluğunu" düzenleyen 641. maddesine göre mirasçıların tereke borçlarından müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin davacı taraftan müteselsilen tahsiline şeklinde hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi doğru değildir.
    Ne var ki; anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 4. fıkrasında yer alan “...davacıdan tahsili...” ifadesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “...davacılardan müteselsilen tahsili...” ifadesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi