Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6743
Karar No: 2019/7553

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6743 Esas 2019/7553 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/6743 E.  ,  2019/7553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... - ... (... mahallesi) 204 ada 18 parsel sayılı taşınmaz 11.025,93 m² yüzölçümü ile, 212 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 3010,64 m² yüzölçümü ile tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 204 ada 18 sayılı parsel üzerindeki fındık ağaçlarının ..., 212 ada 2 sayılı parsel üzerindeki fındık ağaçlarının ... kullanımında olduğuna dair şerh verilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde 6831 sayılı Kanunun değişik 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarının 18/06/1992 tarihinde kesinleştiğini, yine 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesine göre kadastro yapılarak 16/06/2010 tarihinde ilan edildiğini, 204 ada 18 sayılı parselin bir kısmının kesinleşen orman kadastro paftasında 920 sayılı parsel olduğunu, 920 sayılı parselin ... Defterdarlığının 14/02/2006 tarih ve 54 sayılı yazısı ile orman olarak Orman Yönetimine tahsis edilerek Orman İşletme Şefliğince teslim alındığını, yine 212 ada 2 sayılı parselin 938 sayılı parselden bölündüğünü, 938 sayılı parselin Adapazarı Kadastro Mahkemesinin 1990/70 E. - 1990/341 K. sayılı kararı uyarınca orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Hazine adına tespit edilen parsellerin ormanlık alanda kaldığını ileri sürerek, kadastro tespitinin iptaline, 204 ada 18 ve 212 ada 2 sayılı parsellerin orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2011/1357 E. - 5851 K. sayılı kararıyla özetle: "Mahkemece, talebin adlî yargıda değil, idarî makamlarca yerine getirilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin kabulü yerinde değildir. Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman tahdit sınırlarına uyulmadığı iddiasıyla dava açtığına göre, davanın niteliği itibariyle adlî yargı ve kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, fen ve orman bilirkişileri marifetiyle yapılacak keşifte, bu belge ve haritalar mahallinde uygulanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Belirtilen nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; 3402 sayılı Kanun gereğince kadastro hâkiminin sicil oluşturma görevi bulunmasına rağmen davanın reddi ile yetinilip sicil oluşturulmaması doğru görülmemiştir." denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2013/9559 E.- 2013/11147 K. sayılı kararı ile özetle; "Mahkemece, dava konusu 204 ada 18 sayılı parsel ..., 212 ada 2 sayılı parsel ..."ın kullanımında olduğu belirtildiği halde ... ve ..."ın davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi 204 ada 18 sayılı parselin bir bölümü daha önce 920 sayılı parsel olarak 5360 m² yüzölçümü ile ... adına tespit edilip Orman Yönetiminin taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile kadastro mahkemesinde açtığı dava devam ederken 1990 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü, orman kadastrosunun 18.12.1991 tarihinde ilân edilip 18.06.1992 tarihinde kesinleştirilmesinden sonra kadastro mahkemesinin 13.11.1995 tarihinde davanın kabulüne, 920 sayılı parselin orman olarak Hazine adına tesciline karar vermesi ve kararın 21.12.1995 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle 2/B çalışmasının bu parsel yönünden geçerli olmaması, ayrıca 920 sayılı parselin Hazine tarafından 14.02.2006 tarihinde orman olarak tahsis edilmesi ve halen orman sınırları içerisinde olması nedeniyle Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılamayacağının düşünülmemesi ve kabule göre de Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.05.2011 gün ve 2011/1357 E. - 5851 K. sayılı kararında belirtildiği halde, davanın reddi ile yetinilip dava konusu parsellerle ilgili sicil oluşturulmaması da doğru görülmediği" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece ikinci bozma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevki 212 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hakkında açılan davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline, 204 ada 18 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 4977,80 m²"lik kısmı yönünden açılan davanın kabulüne, kadastro tespitin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 6048.13 m²"lik kısım yönünden davanın reddine, bu kısmın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları ..."in kullanımına olup kendisine aittir." şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalılar Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 18.12.1991 tarihinde ilân edilerek 18.06.1992 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılıp 17.06.2010 - 16.07.2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 766 sayılı Kanun uyarınca 1964 -1967 yılları arasında yapılmıştır.
    1) Davacı ... Yönetiminin 212 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, Orman Yönetiminin 212 ada 2 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmnün bu taşınmaz yönünden onanmasına
    2) Davalı Hazine ve ..."in 204 ada 18 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
    204 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü daha önce 920 sayılı parsel olarak 5360 m² yüzölçümü ile ... adına tespit edilmiş, Orman Yönetimince taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile kadastro mahkemesinde tespite karşı dava açılmıştır. Bu dava devam ederken yörede orman kadsatrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak 18.12.1991 tarihinde ilân edimesi üzerine dava orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına itiraza dönüşmüş, kadastro mahkemesinin 13.11.1995 tarihli kararı ile davanın kabulüne, 920 sayılı parselin orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmiş ve karar 21.12.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Bu sebeple çekişmeli taşınmaz hakkında yapılan 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarma işlemi mahkeme kararı sonucu iptal edilmiş olup taşınmaz halen orman sınırları içerisindedir. Kaldı ki; 920 sayılı parsel aynı zamanda Hazine tarafından 14.02.2006 tarihinde orman olarak kullanılmak üzere Orman Yönetimine tahsis de edilmiştir. Bu durumda, çekişmeli taşınmaz bölümü hakkında 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılamayacağı anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3) Davalılar Hazine ve ..."in 204 ada 18 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan 6048,13 m²"lik bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre "hüküm" fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama, infazda tereddüt yaratmama ilkesine aykırı olması bozma sebebidir. "Gerekçe" ile "hüküm" fıkrasının" uyumlu olması zorunlu olduğu gibi, hüküm fıkrasının kendi bendi içinde uyumlu olması da yasal bir zorunluluktur. Bu zorunluluk, hukuk güvenliği ile adil ve güvenli yargılanma ilkelerinin bir sonucudur.
    Somut olayda, mahkemece hüküm fıkrasının 2. bendinde "geriye kalan 6048,13 m²"lik kısım yönünden açılan davanın reddine, taşınmazın orman vasfıyla aynı ada son parsel sayısı verilmek suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları ..."in kulanımına olup kendisine aittir." şerhinin yazılmasına karar verilmiş, gerekçe kısmında da hükümde yer alan ifade aynen tekrar edilmiştir. Ancak çekişmeli 18 parsel sayılı taşınmazın temyize konu bu bölümü yörede yapılan 2/B madde çalışmaları sonucunda orman sınırları dışarısına çıkarılmış, bilahare yapılan kullanım kadastrosunda da taşınmaz tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilerek davalı lehine kullanım şerhi verilmiş olup, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre de taşınmaz eylemli olarak 30 yaşlı fındık ağaçları ile kaplı bulunmaktadır.
    Davacı ... Yönetiminin dava dilekçesindeki istemi ise temyize konu taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kalan kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin olduğu halde mahkemece hem davanın reddine, hem de taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili şeklinde karar verilerek hem maddi gerçeklikle hem de hüküm fıkrasının kendi bendi içinde çelişki oluşturulmuş ve infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin 212 ada 2 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu taşınmaz yönünden ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalılar Hazine ve ..."in çekişmeli 204 ada 18 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davalılar Hazine ve ..."in çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan 6048,13 m²"lik bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmaz bölümü yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi