Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19487
Karar No: 2018/4816
Karar Tarihi: 04.10.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19487 Esas 2018/4816 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı banka, dava dışı bir şirket ve davacı arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi gereği davacı kefil olmuştur. Mahkeme, davacının kefalet limiti kadar ve kendi temerrütünün sonucundan sorumlu olduğunu belirterek, davacının davalıya borçlu olduğunu tespit etmiştir. Ancak, davacının sadece belirli bir miktar borcunun davalıya karşı olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine, vekalet ücreti yönünden bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve 589. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2016/19487 E.  ,  2018/4816 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı ......’nin genel kredi sözleşmesi imzaladığını, davalının kredi kullanan şirketin hissedarı olduğunu, davalının şirketteki hisselerini dava dışı....’ a devrettiğini, davacı ortaklıktan ayrıldıktan sonra davalı şirketin kullandığı kredi borcunun tahsili için ... 3. İcra Müdürlüğünün 2013/1539 sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının takibe ve borca itirazda bulunamaması sebebiyle takibin kesinleştiğini, davacının icra dosyasında borcun sebebi olarak gösterilen kredi sözleşmeleri ile hiçbir ilgisi ve bağlantısının bulunmadığını, kendisinin kredi sözleşmelerinin tarafı da olmadığını, davacının ne şahsi ne de şirket ortağı veya yöneticisi olarak imzalamış bulunduğu ve taraf olduğu bir kredi sözleşmesi bulunmadığını, ayrıca söz konusu icra takibinin de davacının şirketteki hisselerini devrettiği tarihten sonraki bir tarihte başlatıldığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davaya konu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, davacının kullanılan krediden sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı banka ile dava dışı şirket arasında 200.000,00- TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, davacının da bu sözleşmeye 200.000,00- TL kefalet limitiyle kefil olduğu, 6098 sayılı T.B.K. 583 ve 589. maddelerindeki düzenlemeler gereği kefilin kredi sözleşmesindeki kefalet limiti kadar ve kendi temerrütünün sonuçlarından sorumlu olacağının düzenlendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının 704,70- TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davanın 35.238,24 TL’lik miktar yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin değerlendirmesinde, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup, kabul edilen miktar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeple hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi