23. Hukuk Dairesi 2016/6624 E. , 2020/1108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün 2013/4158 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 14.11.2014 tarihli sıra cetvelinde, şikayetçi takibinin 1. sırada yer alması gerekirken 2. sıraya yazılarak bedelden pay verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi takip dosyasında son uygulanan ve geçerli 24.07.2014 tarihli haczin, şikayet olunan takip dosyasından konulan 01.04.2014 tarihli hacizden sonra olduğu, sıra cetvelinde şikayetçi dosyasının şikayet olunan dosyasından sonraki sıraya konulması ve para yetmediğinden dolayı pay ayrılmamış olmasında yasa ve mevzuata aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.
İİK"nın, 6352 Sayılı Yasa"nın 21. maddesi ile değişik, 106. maddesi; "Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir." hükmünü içermektedir. 6352 Sayılı Yasa, 05.07.2012 tarihli 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olup, Yasanın yürürlüğüne ilişkin 106. maddesi hükmü uyarınca, anılan 21. madde yayım tarihinden altı ay sonra 05.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aynı Yasanın 38. maddesiyle İİK"ya eklenen geçici 10. maddesiyle, bu Kanunun ilgili hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında, değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam edileceği hükmü getirilmiştir. Getirilen bu hükümden, 6352 Sayılı Yasa değişikliğinin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.02.2013 tarihli ve 2012/28045 E. 2013/3913 K. sayılı ilamı da bu yöndedir)
Bir işlemin yapılmasını isteyen taraf, o işlemin yapılması için gerekli masrafları avans olarak (peşin) yatırmalıdır. İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği"nin 6. ve 61. maddesine göre, bu masrafların, tahsilat makbuzu karşılığında para olarak alınması gerekir. Aksi takdirde talep yapılmamış sayılır. Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına gelir. Yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun her zaman tamamlanması mümkündür.
Somut olayda, şikayetçinin alacaklısı olduğu Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2014/37 Esas sayılı takip dosyası kapsamında; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip nedeniyle ve alınan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak bedeli paylaşıma konu araç üzerine 07.01.2014 tarihinde ihtiyati haciz konulmuş olup bu haciz ödeme emrinin tebliğ edildiği 15.01.2014 tarihini takip eden 10 günlük ödeme süresi sonunda yani 25.01.2014 günü mesai saati bitiminde kesinleşmiştir. Kesinleşmenin ardından şikayetçi tarafından 12.03.2014 tarihinde satış talebinde bulunulmuş ve 59,00 TL satış avansı yatırılmıştır.
Bu durumda mahkemece, şikayetçinin 07.01.2014 tarihli haczinin ayakta olduğu dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.