1. Ceza Dairesi 2019/2741 E. , 2019/4589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten yaralama sonucu öldürme
HÜKÜM : Sanık ..."ın maktul ..."e yönelik kasten yaralama suretiyle öldürme suçundan dolayı TCK"nin 86/1. maddesi delaletiyle TCK"nin 87/4-1. cümle, 53, 63. maddeleri uyarınca sonuç olarak 10 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız olarak inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ..."i kasten öldürme suçundan yerel mahkemece kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurusu üzerine verilen karara karşı katılanlar vekilleri ve sanık müdafiinin temyiz istemi ile ilgili yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 10/02/2017 gün ve 2017/102 esas, 2017/110 sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar vekillerinin delillerin değerlendirilmesine, suç vasfına, eksik ceza tayin edildiğine, sanık ve müdafiinin delillerin değerlendirilmesine, sübuta ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMK"nin 303/h maddesindeki yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasında yer alan "Katılanlar ..., ... ile ... kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen 3.600-TL. maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine," ibaresinin "Katılanlar ... ile ..., ... ve ..."ın kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen 3.600TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine," şeklinde değiştirilmek suretiyle düzeltilen hükme yönelik temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 302/1. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye taleplerinin reddine, aynı Kanunun 304/1.maddesi uyarınca dosyanın ... 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/10/2019 gününde Üye ..."in haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğine yönelen görüşü yönünden oy çokluğu ile, diğer hususlar bakımından oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Maktul ..."in sanık ... tarafından darp edilmesi sonucu ölmesi olayında suçun sübutunda herhangi bir tartışma söz konusu olmayıp sanığın sübuta eren eyleminden cezalandırılmasına ancak hakkında olayın oluş nedeni dikkate alınarak asgari oranda tahrik uygulanması gerektiği kanaatinde olduğumdan çoğunluğun sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmamasına dair kararına muhalifim.
Şöyle ki;
Olay 25.09.2015 günü gerçekleşmiş olup olay yerini gören kamera kaydı veya tanık ... dışında tanığı bulunmamaktadır. Sanık olay günü ve olaydan hemen sonra kolluktaki savunmasında; tanık ... ile birlikte bira içerken lavabo ihtiyacı nedeniyle bulundukları yerden ayrılıp lokantaya gittiklerini dönüşlerinde maktulün kendilerine ait eşyaları tekmeleyip kendisinin cep telefonunu aldığını görünce müdahale ettiğini ve bu nedenle tartıştıklarını ve karşılıklı vuruştuklarını, orada bulunan arkadaşı ..."ye de polisi aramasını söylediğini, arkadaşının da polisi aradığını ve maktuldeki kendisine ait ve yere düşen cep telefonunu alarak kendisine verdiğini savunmuş, tanık ... de yine olay günü kollukta verdiği ifadesinde; arkadaşı ... ile lavaboya gidip dönerken ..."in bir şahısla kavga ettiğini gördüğünü ve polisi arayarak haber verdiğini, ..."e sorunca maktulün kendisine ait cep telefonunu götürürken gördüğü için ..."in maktule müdahale ettiğini söylediğini, ..."in söylemesi üzerine kavganın olduğu çimenlikteki telefonu alarak ..."e verdiğini savunmuştur.
Olay gününe ait 155 kayıtları getirtildiğinde tanık ..."nin 155"i arayarak ihbarda bulunduğu ancak hırsızlıktan bahsedilmediği anlaşılmıştır.
Maktul ile sanık ... arasında 30 yaş fark olup maktul yaşlı bir insandır. Taraflar arasında olay öncesi hiçbir tanışıklık ve husumet yoktur. Sanık ..."in cep telefonunun maktul tarafından alındığını düşünerek maktulü darp ettiğine dair savunmasını çürüten hiçbir delil olmayıp, sanık ve arkadaşı ..."nin 155"i arayarak polis çağırmaları da onların haklı pozisyonda olduklarına dair savunmalarına destek vermekte olup aksi belirlenemeyen, çürütülemeyen sanık savunmasına itibar edilmesinin ana ilke olması karşısında sanığın ve tanığın olayın sıcağı sıcağına verdikleri ifadelere itibar edilerek sanığın cep telefonunun maktul tarafından alındığı düşüncesi ve tahriki altında bu suçu işlediği kanaatiyle çoğunluğun sanık lehine tahrik uygulanmamasına dair görüşüne muhalifim. Saygılarımla.