Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26341
Karar No: 2016/21473

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/26341 Esas 2016/21473 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, davalı işverene ait işyerinde çalıştıktan sonra iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshetmiştir. Ancak işveren tarafından ödenmeyen ücretleri ve diğer isteklerini mahkemeye taşımıştır. Mahkeme, davacının isteklerini kabul etmiş ancak kararda davalı işveren ile dava dışı ihbar olan şirket arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu belirtilmiş ve bu durumda hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Ancak ek bilirkişi raporunda asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı kabul edilmiştir. Bu nedenle mahkemenin kararı ile gerekçesi arasında çelişki oluşmuştur ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 141. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2016/26341 E.  ,  2016/21473 K.

    "İçtihat Metni"




    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    YARGITAY İLAMI
    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davacı ... vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 20.12.2016 Salı günü belirlenen saatte davacı ... vekili Av.... ve davalı ... vekili Av.... geldi. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı ...’ye ait işyerinde 11.01.2006 tarihinden iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiği 07.11.2013 tarihine kadar çalıştığını, 2011 yılı Nisan ayına kadar Belediye’ye ait ekmek fırınında, 2011 yılı Nisan ayından 2012 yılı Aralık ayına kadar pide fırınında, 2013 yılı başından fesih tarihine kadar da marangozhanede hafta tatilleri ile milli bayram ve genel tatil günleri dahil fazla mesai yaparak çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını, ücretlerinin eksik ödendiğini, davacının işe giriş tarihinden 23.09.2009 tarihinde Ulucak Belediyesi’nin 5747 sayılı Kanun ile tüzel kişiliğinin kaldırılmasına kadar bu Belediye"ye ait Ulu-Bel Ulucak İmar Teknik Turizm Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi işçisi olarak; bu tarihten sonra ise davalı ...’ye ait Kemalpaşa Belediyesi İmar Teknik ve Turizm Hizmetleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi ile sonrasında davalı ...’den iş alan çeşitli şirketlerin işçisi olarak gösterilmesine rağmen bu Belediyeler ile sözü edilen şirketler arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvaazalı olduğunun tespitine dair bir çok mahkeme kararı bulunduğunu, bu nedenle davacının da baştan beri davalı ...’nin işçisi sayılması ve Belediye işçilerine tanınan haklardan yararlandırılması gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının dava dışı şirketlerin işçisi olduğunu, Belediye’ye husumet yöneltilemeyeceğini, muvazaa iddialarının yerinde olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece 24.02.2016 tarihli Av. Meral Gül tarafından hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
    Somut olayda; davacı vekili, davalı ... ile dava dışı ihbar olunan şirketler arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece davacının ilave tediye alacağına hak kazandığına dair tespit yapılırken, davalı ... ile ihbar olunan şirketler arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca bilirkişinin kök raporundaki davalı ... ile Belediye İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücreti aldığına gerekçede yer verilmiştir. Ancak 26.02.2016 tarihli ek bilirkişi raporunun asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığının kabulüne göre hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca, mahkemenin kararı ile gerekçesi arasında çelişki oluşmuştur.
    Yapılacak iş; bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde tarafların bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20/12/2016 günün oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi