22. Ceza Dairesi 2015/556 E. , 2015/308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yükletilen hırsızlık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği Yasaya öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas geçmiş hükümlülükleri bulunmasına, karşın TCK"nın 58.maddase uygulanmamış ise de; karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkilen yönünden ve 53/1-a, b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; temyiz edilen kararın açıklanan noktası, 5237 sayılı TCK"nın 53/1- (c)
bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a, b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına biçiminde karar verilmek suretiyle diğer yönleri eleştiri dışında usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-) Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Sanığın adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas geçmiş hükümlülükleri bulunmasına karşın, TCK"nın 58.maddesi uygulanmamış ise de; karşı temyiz olmadığından bu yönden bozma yapılamayacağı anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-) Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 253/1.maddesi gözetildiğinde, sanığın işlemiş olduğu iddia edilen konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; taraflar arasında öncelikle 5271 sayılı CMK"nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargılamaya devam olunarak sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, taraflara uzlaşmayı kabul edip etmedikleri de sorulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
b-) 5237 sayılı TCK"nın 53/1- (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a, b, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.