Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6517
Karar No: 2019/7585
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6517 Esas 2019/7585 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, bir taşınmazın ormanlık alan içerisinde kalıp kalmadığının belirlenmesi için açılmıştır. Kadastro Komisyonu, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğuna karar vermiştir. Davacı tarafın itirazı üzerine mahkeme, taşınmazın orman vasfının belirlenmesi için orman kadastrosu yapılmışsa ilgili belgelerin incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın orman vasfında olduğuna karar vermiş ve tapu kayıt ve tescil işleminin Hazine adına yapılmasına hükmetmiştir. Kararda, orman vasfının belirlenmesinde 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, orman kadastrosu yapılmışsa ilgili belgelerin incelenmesi, krokili bilimsel verilerin bulunduğu yeterli rapor alınması ve sonuca göre karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 766 sayılı Kanunun 29. maddesi
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun muvakkat 1. maddesi
- 4785 sayılı Orman Kanunu'nun 1. ve 2. maddeleri
- 5658 sayılı Kanun
- 3116 sayılı Kanun
- 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları
- 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kan
20. Hukuk Dairesi         2017/6517 E.  ,  2019/7585 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında.....yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık vasfı ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımına dayanılarak davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla yaptığı itirazı üzerine Kadastro Komisyonu, 766 sayılı Kanunun 29. maddesi hükmünce yetkisizlik kararı vererek tutanak ve eklerini kadastro mahkemesine göndermiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 1235 parselin tespit harici bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.05.2013 tarih 2013/179-5548 E.K sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ‘’Mahkemece 6831 sayılı Orman Kanununun muvakkat 1. maddesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de, sözü edilen madde, 23/09/1983 gün ve 2896 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmıştır. Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının usûlen araştırılarak belirlenmesi zorunlu bulunmaktadır.
    Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar Devletleştirilmiş, Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş, iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Mahkemece; orman kadastrosu yapılmış ise, buna ilişkin tüm tutanaklar ve haritası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazı tüm komşu parselleri ile birlikte gösterir orijinal kadastro paftasının bir sureti ile çekişmeli taşınmaza ve komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile kesinleşmiş iseler, oluşum nedenini de gösterir tapu kayıtları, itirazlı iseler, dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen ....ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; orman kadastrosu yapılmış ise, orman kadastrosu ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli; yine, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.’’ gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda;
    1-Davanın kabulüne,
    2-Dava konusu .... kain 1235 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespit tutanağının iptali ile dava konusu taşınmazın, orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapulama tespitine itiraza ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu yerin orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince temyiz eden davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi