10. Ceza Dairesi 2020/241 E. , 2020/812 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 19/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın mahkûmiyetine dair...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2017/358 esas, 2019/40 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/12/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 22/04/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 07/06/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda,...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/469 esas, 2018/581 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği,
2- Sanığın 05/04/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı da 29/05/2017 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda,...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2017/358 esas, 2019/40 sayılı kararıyla, yargılama konusu olan 05/04/2017 tarihli suçun daha önce sanık hakkında kesinleşmiş olan ...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/469 esas sayılı davasındaki 22/04/2017 tarihli suçla zincirleme suç oluşturduğu belirtilerek, sanığın TCK’nın 191/1, 43 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve “sanık hakkında...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.07.2018 tarih, 2017/469 esas 2018/581 karar sayılı ilamı ile kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis cezasının neticeten verilen cezasından mahsubuna” karar verildiği, hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğu ancak istinaf isteminin süresinden sonra yapılmış olduğu gerekçesiyle talebin süre yönünden reddine karar verildiği, bu şekilde hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 04/11/2019 tarihli ve 2019/4568 esas, 2019/15848 karar sayılı ilâmında "...sanığın aynı suç işleme icrası kapsamında müştekiye karşı farklı tarihlerde gerçekleştirdiği eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uygulanıp kesinleşen mahkumiyete ilişkin ceza mahsup edilip sonuç cezanın belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi..." şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda, sanığın...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/469 esas, 2018/581 sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildiği ve işbu dosya ile bahse konu dosya arasında zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiğinden bahisle sanığın neticeten 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve...11. Asliye Ceza ./..
Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli ve 2017/469 esas, 2018/581 sayılı kararı ile verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının, sonuç cezayı belirlemeden, sadece "neticeten verilen cezadan mahsubuna" şeklinde karar verilmiş ise de, sanığın eyleminin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştiği ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanarak kesinleşen cezanın mahsup edilerek sonuç cezanın belirlenmesi gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek,...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2017/358 esas, 2019/40 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın “Cezanın Belirlenmesi” başlıklı 61. maddesinin 5. fıkrasında, "Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsî sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir." hükmüne yer verilmiş olup,
İnceleme konusu olayda zincirleme suç oluşturan 22/04/2017 tarihli eyleme ilişkin olarak...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarihli kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmedildiği,
Zincirleme suç oluşturan 05/04/2017 tarihli diğer eylem bakımından ise...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli kararıyla, “yargılama konusu olan 05/04/2017 tarihli suçun daha önce sanık hakkında kesinleşmiş olan...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/469 esas sayılı davasındaki 22/04/2017 tarihli suçla zincirleme suç oluşturduğu belirtilerek, sanığın TCK’nın 191/1, 43 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve sanık hakkında daha önce verilmiş olan 1 yıl 8 ay hapis cezasının neticeten verilen cezasından mahsubuna” karar verildiği,
Bu durumda her ne kadar önceki cezanın mahsubundan sonra infaz edilmesi gereken ceza süresi Mahkemece açıkça belirtilmemişse de, zincirleme suç hükümleri uygulanarak belirlenmiş olan 2 yıl 1 ay hapis cezasından, daha önce hükmedilmiş olan...11. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2018 tarih ve 2017/469 esas, 2018/581 karar sayılı ilamına konu 1 yıl 8 ay hapis cezasının mahsup edilmesi sonucunda...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2019 tarih ve 2017/358 esas, 2019/140 karar sayılı ilamına konu infaz edilecek ceza miktarının “5 ay hapis cezası” olduğu anlaşılmış olup, infazda tereddüt halinde Mahkemeden bu konuda tavzih kararı da istenilebileceğinden, olaylarla ilgili zincirleme suç hükümlerinin uygulanmış olması nedeniyle kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre;...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2019 tarihli ve 2017/358 esas, 2019/40 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.