10. Ceza Dairesi 2020/244 E. , 2020/813 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 19/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükümlü ... hakkındaki uyarlama talebinin reddine dair...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2013/302 esas, 2013/312 sayılı ek kararına yönelik itirazın kabulüne ilişkin...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/1100 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/12/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Hükümlü hakkında, 31/10/2010 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda,...3. Sulh Ceza Mahkemesinin 25/10/2011 tarihli ve 2011/148 esas, 2011/567 sayılı kararıyla TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirin infazı sırasında, hükümlünün tedbirin gereklerine uymadığının bildirilmesi üzerine, yargılamaya devam edildiği ve...3. Sulh Ceza Mahkemesinin 26/11/2013 tarihli ve 2013/222 esas, 2013/731 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükmün yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
3- Hükmün infazı aşamasında 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun kapsamında uyarlama talep edildiği, ancak...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/04/2018 tarihli ve 2013/302 esas, 2013/312 sayılı ek kararıyla uyarlama talebinin reddine, önceki hükmün aynen infazına karar verildiği,
4- Hükümlünün bu karara itiraz etmesi üzerine...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/1100 değişik iş sayılı kararıyla itirazın kabulüne kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre,
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34/1 ve 230. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde gerekçesiz hüküm kurulmasında,
2- 28/06/2014 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı kanunun 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ve aynı kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı kanuna eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca sanık lehine uyarlama yapılmasının belirtildiği, ilgili kanun değişikliği dikkate alındığında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak anılan madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verileceği belirtilmiş olup,...7. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan uyarlama yargılaması sonucunda 11/04/2018 tarihli ve 2013/302 esas, 2013/312 sayılı ek kararı ile sanık hakkında daha öncesinde tadavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmış olmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair verilen kararın şartları oluşmadığı gerekçesi ile aynen infazına dair ek kararın kaldırılmasında, isabet görülmemiştir." denilerek,...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/1100 değişik iş sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesince uyarlama talebi üzerine 11/04/2018 tarihli ek kararla yapılan değerlendirmede, hükümlü hakkında daha önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanıp da hükümlünün bu tedbiri ihlal etmiş olmasından dolayı durumunun 6545 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/3. maddesi kapsamında kaldığı, aynı Kanunun 7/2. maddesi hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal imkan bulunmadığı tespit edilerek karar verildiği, ayrıca yine Mahkemece yapılan araştırmaya ve dosya kapsamında mevcut belgeler ile UYAP ve adli sicil kaydına göre hükümlünün bu suçu, daha önce işlediği başka bir suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş olmadığının da tespit edilmiş olduğu, bu nedenle 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi kapsamında “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ve aynı maddenin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme uygulanmak suretiyle “davanın düşmesine” karar verilmesi koşullarının da bulunmadığı anlaşıldığından, uyarlama talebinin reddine ilişkin karara yönelik itirazın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gibi,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3. maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”, CMK"nın 34/1. maddesinde “Hâkim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır” şeklinde hükümler yer aldığı, ayrıca mahkûmiyet ve beraat hükümlerinin gerekçesinde gösterilmesi gereken hususların belirtildiği CMK"nın 230. maddesinin 4. fıkrasında “Yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümlerin dışında başka bir karar veya hükmün verilmesi hâlinde bunun nedenleri gerekçede gösterilir.” şeklinde hüküm yer aldığı, bu nedenle uyarlama talebinin reddine ilişkin karara yönelik itirazın hangi gerekçelerle kabul edildiğinin açıklanmamasının da yasaya aykırı olduğu, anlaşılmış olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre;...1. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli ve 2018/1100 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.