10. Ceza Dairesi 2020/251 E. , 2020/815 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 31/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın mahkûmiyetine dair...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2016/849 esas, 2017/630 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/01/2020 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 21/12/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararına karşı başvurulabilecek itiraz kanun yolunun gösterildiği ve kararın tebliğ edildiği,
2- Ancak sanığın tedbirin infazı sırasında uyarıya rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak dava açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda,...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2016/849 esas, 2017/630 sayılı kararıyla sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/5. maddesinde yer alan "Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
Dosya kapsamına göre, aynı sanık hakkında 23/10/2013 tarihindeki kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/04/2014 tarihli ve 2014/58 esas, 2014/322 sayılı kararı ile sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair verilen kararı müteakip, anılan dosyada sanığın denetim süresi içerisinde denetim kapsamındaki programa katılmadığı, bu nedenle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 09/08/2016 tarihli kararı ile kaydın kapatılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesini takiben, sanığın denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranmadığından bahisle... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2017 tarihli ve 2016/1403 esas, 2017/391 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmesi karşısında,
Eskişehir 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/849 esas sayılı dosyası yönünden yapılan incelemede; sanık hakkında 21/12/2015 tarihindeki kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan...Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/247 soruşturma, 2016/92 sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılarak 09/02/2016 tarihinde 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin verilen kararı takiben, sanığın denetim kapsamındaki programa katılmayarak denetimli serbestlik tedbirini ihlal ettiği gerekçesiyle...Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/11/2016 tarihli iddianamesini takiben,...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2016/849 esas, 2017/630 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de; sanığın... 3. Sulh Ceza Mahkemesince belirlenen denetim süresi içerisinde,...7. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına konu 21/12/2015 tarihli suçu işleyerek denetim yükümlülüğünü ihlal ettiği cihetle, sanık hakkındaki iş bu davanın 5271 sayılı Kanunun 191/5. maddesi nazara alınarak reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek,...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2016/849 esas, 2017/630 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
UYAP kayıtlarının incelenmesinde sanık hakkında daha önce 23/10/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/04/2014 tarihli ve 2014/58 esas, 2014/322 sayılı kararıyla 5560 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın denetim süresi içerisinde yükümlülüklerini ihlal ettiği gerekçesiyle 17/08/2016 tarihinde tedbir dosyasının kaydı kapatılarak Mahkemesine gönderildiği ve yargılamaya devam edilmesi sonucunda... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/03/2017 tarihli ve 2016/1403 esas, 2017/391 sayılı kararıyla sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, bu kararın istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi sonucu kesinleştiğinin anlaşılması karşısında,
Sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan 21/12/2015 tarihli suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği araştırılarak, bu suçu önceki tedbirin infazı sırasında işlediğinin tespit edilmesi halinde, 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre;...7. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2016/849 esas, 2017/630 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 10.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.