Esas No: 2013/1205
Karar No: 2013/1555
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2013/1205 Esas 2013/1555 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2013/1205 E. , 2013/1555 K.- DAVACININ YOL ORTASINDA BULUNAN RÖGAR KAPAĞINA ÇARPARAK GEÇIRDIĞI MADDI HASARLI TRAFIK KAZASININ DAVALI IDARENIN HIZMET KUSURUNDAN KAYNAKLANDIĞINI ILERI SÜREREK MADDI ZARARININ OLAY TARIHINDEN ITIBAREN IŞLEYECEK YASAL FAIZI ILE BIRLIKTE DAVALI IDAREDEN TAZMININE KARAR VERILMESI ISTEMIYLE AÇTIĞI DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI
- UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 14
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacılar : 1- A.İ., 2-E.İ. Vekilleri : Av. B.Ç. & Av. G.Ö. & Av. L.N. Davalı : Antalya Büyükşehir Belediyesi O L A Y : Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı Ali İnan’a ait 07....... plakalı araç ile Kütükçü Kavşağından Sakarya Kavşağına seyir halinde iken, yol içerisinde bulunan rögar kapağının yerinden çıkmış olması nedeniyle 03.03.2011 tarihinde maddi hasarlı meydana gelen kaza nedeniyle; araçtaki değer kaybı için 2,000TL maddi tazminat, kaza sırasında araçta bulunan A.İ.’ın eşi davacı E.İ.’ın hamile olması nedeniyle düşük tehlikesi geçirmesi, bu nedenle davacıların uğradıkları mağduriyet sebebiyle her bir davacı için 1,000’er TL olmak üzere toplam 2,000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle 24.01.2013 tarihinde adli yargıda dava açılmıştır. ANTALYA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 25.01.2013 gün E:2013/43, K:2013/9 sayılı kararında özetle; davanın konusunun idarenin hizmet kusurundan doğan tazminat olup İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/1-b maddesine göre idareye karşı idari yargı yerinde açılacak tam yargı davasının konusunu oluşturduğundan bahisle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacılar vekili bu kez aynı gerekçe ile, 2,500 TL maddi ve toplam 4,000TL manevi tazminat talebi ile idari yargı yerinde 12.03.2013 tarihinde dava açmıştır. ANTALYA 1. İDARE MAHKEMESİ; 22.03.2013 gün ve E:2013/271, 2013/454 sayılı kararında özetle; uyuşmazlığın maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği yolun bakım ve onarım sorumluluğuna ilişkin olması ve 2918 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması suretiyle çözümlenebilecek mahiyette olması nedeniyle, 2918 sayılı yasa hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlığın görüm ve çözümünde aynı Yasa’nın 110. Maddesi hükmü uyarınca adli yargı yerleri görevli olduğundan gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın kesinleşmesinin ardından davacılar vekilinin talebi üzerine dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU’nun katılımlarıyla yapılan 11.11.2013 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 14. maddesine göre; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekmekte olup, bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise, hukuk uyuşmazlıklarında ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir. Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Mahkememize gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Filiz BUDAK’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının Karayolları nda can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun Karayolları nda uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir. Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı Ali İnan’a ait 07....... plakalı aracın seyir halinde iken yol içerisinde bulunan rögar kapağının yerinden çıkmış olması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılandığı ancak kaza nedeniyle araçta değer kaybının meydana geldiğinden maddi tazminatın yanı sıra kaza sırasında araçta bulunan diğer davacının hamile olması nedeniyle düşük tehlikesi geçirmiş olması nedeniyle de davacıların psikolojik açıdan elem ve ızdırap yaşamaları nedeniyle uğradıkları manevi tazminatın davalıdan tahsili istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 08.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı, 08.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayı ve 28.05.2013 gün ve E:2013/59, K: 2013/68 sayılı aynı içerikli kararları ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir. Başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” Kararına varmıştır. Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi’nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin Karayolları nda, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.01.2013 gün E:2013/43, K:2013/9 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA 11.11.2013 gününde Üyelerden Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU VE OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi. KARŞI OY YAZISI Davalı Belediyenin karayolunun yapım, bakım ve korunmasındaki ihmali sonucu meydana gelen kazada, davacının uğradığı maddi zararın tazmini istemi ile Adli Yargı İlk Derece Mahkemesinde dava açılmış, Yargılama sonucunda "idarenin hizmet kusuruna dayalı açılan davaların tam yargı davası niteliğinde bulunduğu, idari Yargıda açılması gerektiği" gerekçesi ile dava dilekçesi yargı yolu yönünden reddedilmiş, Kararın kesinleşmesi üzerine bu kez davacı vekili aynı istekle İdari Yargıda dava ikame etmiş, İdare Mahkemesi de yargılamada "uyuşmazlığın 2918 Sayılı Yasa"nın 110. maddesi gereğince Adli Yargıda çözümlenmesi gerektiği" gerekçesi ile 2247 Sayılı Yasa"nın 19.maddesi gereğince görevli yargı kolunun belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı"na gönderilmesine, Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar dosyanın bekletilmesine karar vermiş, Uyuşmazlık Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda " Başvurunun kabulü ile 2918 Sayılı Yasa"nın 110.maddesi hükümleri gözetildiğinde davanın Adli Yargıda çözümlenmesi gerektiği" düşüncesi ile Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, Adli Yargının görevli olduğuna oyçokluğuyla kesin olarak karar verilmiştir. Sayın çoğunluğun uyuşmazlıkta Adli Yargıyı görevli kabul eden düşüncesine iştirak edilmesi mümkün değildir. Zira; Davada, davalı Belediyenin karayolunun yapım, bakım ve korunmasındaki ihmali sonucu zarara neden olan kazanın meydana geldiği iddia edilmektedir. 2918 Sayılı KTK"nın 10.md. "Belediyelerin yapım ve bakımından sorumlu olduğu yollan, trafik düzen ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak, karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almakla görevli" olduğuna işaret edilmiş, 3030 Sayılı Yasa"nın 6.md. "Büyükşehir dahilindeki meydan, bulvar, cadde ve anayolları yapma, yaptırma, bakım ve onarımım sağlama..." Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında gösterilmiş, TC Anayasası"nın 125/son md. "idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu" kurala bağlanmış, 2577 Sayılı İYUK 2/1 -b md. "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklan ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava çeşitleri arasında" sayılmıştır. Bu durumda belediye sınırlan içindeki yolun yapım, bakım ve onarımının yapılmadığı nedeniyle doğan zararın tazmininin amaçlanmış olması karşısında, idarenin görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü esnada kişilere verdiği zararın ödetilmesine yönelik bulunan uyuşmazlık konusu davanın, olayda kamu hizmetinin usulüne ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tespitinde esas alınan idare hukuku kurallarına ve 2577 Sayılı İYUK 2/1-b md. sayılan tam yargı davasında görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır. Sayın çoğunluk, karayolunun yapım, bakım ve korunmasındaki ihmalden doğan zararda Adli Yargıyı görevli kabul eden görüşünde hukuki dayanak olarak 2918 Sayılı KTK 110/1 md. hükümlerini esas almıştır. 11.01.2011 gün 6099 Sayılı Yasa"nın 14. maddesi ile 2918 Sayılı KTK 110. maddesine eklenen 1.fıkra ile "işleteni veya sahibi devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil bu kanundan doğan sorumluluk favaları Adli Yargıda görülür... " hükmü getirilmiştir. Sayın çoğunluk görüşünün aksine eldeki uyuşmazlık anılan yasa hükmü kapsamında kalmamaktadır. Çünkü, 2918 Sayılı KTK 85.maddesinde açıkça belirtildiği gibi yasa motorlu araçların işletilmesinden doğan zararlar nedeniyle işletenin hukuki sorumluluğunu düzenlemektedir. Yasa hükmünde geçen bu kanundan ve Adli Yargıda görülmesi gereken sorumluluk davaları, 2918 Sayılı Yasa"nın 85.maddesinde düzenlenen motorlu araçların işletilmesi nedeniyle verilen zararlardan dolayı araç işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalardır. Yasa değişikliğinden önce kamu araçlarının işletilmesi nedeniyle verilen zararlardan dolayı kamu idaresinin sorumluluğunun hangi yargı kolunda görüm ve çözümü konusunda yasada bir düzenleme bulunmadığından İdari ve Adli Yargı organları arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını sonlandırmak üzere sözü geçen yasa hükmü getirilmek suretiyle kamu araçlarının verdiği zararlar nedeniyle işletenin sorumluluğunda 2918 Sayılı Yasa"nın amacına uygun olarak Adli Yargıda görüm ve çözüm esası benimsenmiştir. Nitekim yasa değişikliğine ilişkin Hükümet gerekçesi de getirilen yeni hükmün bu nedenle maddeye eklendiğini teyit etmektedir. Açıklanan gerekçelerle uyuşmazlıkta İdari Yargı görevli olup benzer ihtilaflarda da İdari Yargının görevli olduğu Yargıtay 4, 11, 17 Hukuk Dairelerinim istikrarlı kararlarıyla İçtihad edildiği gibi Danıştay Kararlarında da uyuşmazlıkta İdari Yargının görevli olduğu benimsenmiştir. (Danıştay 10. Daire E., 2011/11522, K. 2012/5347 sayı, E 2011/10856, K. 2013/760 vs.) Somut uyuşmazlıkta davanın karayolunun yapım, bakım ve korunmasındaki idarenin hizmet kusuruna dayanmasına, 2918 Sayılı Yasa"nın 110/1 md. motorlu araçların işletilmesinden doğan zararlardan dolayı işletenini hukuki sorumluluğunun Adli Yargıda görüm ve çözümünü düzenleme altına almasına, Somut uyuşmazlığın anılan yasa hükmü kapsamında bulunmamasına, Kamu hizmetinin usulüne ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin hizmet kusuru veya idarenin sorumluluğunu gerektiren bir husus olup olmadığının tespitinde, 2577 Sayılı İYUK 2/1 -b md. sayılan tam yargı davasında görüm ve çözümünde İdari Yargının görevli olmasına göre, Uyuşmazlıkta Adli Yargıyı görevli kabul eden sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum. Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.