Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2277
Karar No: 2017/3504
Karar Tarihi: 13.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/2277 Esas 2017/3504 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, tapu iptali ve tescil konusundadır. Davacı vekili, müvekkilinin babasından satın aldığı taşınmazın tapu kaydının gerçekleştirilmediğini ve müvekkilinin bu taşınmazın zilyetliği üzerinde olduğunu iddia etmiştir. Davalılar ise, taşınmazın zilyetliğinin tapulu olduğunu ve satışın resmi şekilde yapılmadığını savunarak davanın reddedilmesini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın resmi şekilde yapılmayan bir satışa dayalı olduğunu ve tapulu taşınmazlarda malik hakkında gaiplik kararı verilmesi ve 20 yıl geçmesi gerektiğini gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, davaya muvafakat eden mirasçıların isimlerinin karar başlığında gösterilmemesi, müvekkilinin babasının ölümüne ilişkin belgelerin dosyada bulunmaması, davanın asıl konusunun belirsiz olması gibi sebeplerle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, davanın reddine yol açan T.M.K 713/1 ve Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, muvafakat eden mirasçıların şartlarını düzenleyen 640. madde, taşınmaz kazanımında zamanaşımı kuralını açık
8. Hukuk Dairesi         2015/2277 E.  ,  2017/3504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden ve gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, davaya konu ...sayılı parselin maliki ..."ın, taşınmazı, 1968-1969 yıllarında, vekil edeninin babası ..."a sattığını, ancak tapuda intikalin gerçekleştirilmediğini, satıştan hemen sonra zilyetliğin devralındığını, satış tarihinden sonra davalıların ya da üstsoylarının taşınmaza herhangi bir müdahalelerinin olmadığını açıklayarak, taşınmazın, davalıların murisi adına olan kaydının iptali ile vekil edeni ve temsil ettiği diğer diğer mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, dava konusu parselle ilgili olarak, vekil edenlerinin dedeleri ..."ın zilyetliğinin tespiti neticesinde tapulama işlemlerinin yapıldığını, haricen satış iddiasının doğru olmadığını, tapulu taşınmazların satışısının resmi şeklide yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın T.M.K"nun 713/1 ve Kadastro Kanunu"nun 14. maddesine istinaden, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve haricen satışa dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu, tapulu taşınmazlarda malik hakkında gaiplik kararı verilmesi ve 20 yıl geçmesi, satışının ise resmi şekilde yapılması gerektiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Mahkemece her ne kadar az yukarıda açıklanan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemenin gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır.
    Şöyle ki;
    1-a-Dava muris ... mirasçılarından ... tarafından açılmış ve yargılama sırasında diğer mirasçılar dosyaya, davaya muvafakat ettiklerine dair beyan dilekçeleri sunmuşlardır. T.M.K"nun 640. maddesine istinaden davaya muvafakat ederek taraf sıfatı kazanan mirasçıların isimlerinin karar başlığında gösterilmemesi doğru olmamıştır.
    b-Ayrıca, dosyanın incelenmesinden, ... mirasçılarından ..."ın davaya muvafakatının bulunmadığı, ölü ise veraset ilamının dosyaya ibraz edilmediği, dosya arasında bulunan ..."a ait veraset ilamına göre, mirasçı bulunmayan ...,... ve ..."nın davaya muvafakatlarının bulunduğu anlaşılmıştır. T.M.K"nun 640. maddesine istinaden,..."ın muvafakatının, ölü ise veraset ilamının ya da veraset ilamına esas nüfus kayıtlarının dosya arasına alınarak taraf teşkili denetlenmeden hüküm tesisi de isabetli olmamıştır.
    2-Her ne kadar, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde dava değeri 10.000 TL olarak gösterilmiş ise de, yargılama sırasında yapılan keşif ve dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmiştir. Tespit edilen dava değerine göre tamamlanması gereken nispi harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi doğru değildir.
    3-Davacı vekili, 29.01.2014 tarihli dilekçesinde, davanın, tapulu taşınmazların olağanüstü zamanaşımı nedeniyle kazanımına ilişkin tapu iptal ve tescil davası olduğunu, 17.02.2014 tarihli dilekçesinde, zamanaşımı ile iktisapta genel kuralın, taşınmazın tapulu olmaması olduğunu ancak TMK 713/2 maddede bunun istisnasının düzenlendiğini ve esasa beyan dilekçesinde ise, kayıt malikinin 1969 yılında öldüğünü, tapunun hukuki değerini yitirdiğini açıklamıştır.
    6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi uyarınca hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlıdır. H.M.K"nun 33. maddesine göre ise, olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bu ilkeler ışığında, davacı vekilinin aşamalarda dosyaya sunmuş olduğu dilekçelerindeki anlatımlardan, davanın TMK"nun 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” sebebine dayanılarak açılan iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece buna göre inceleme yapılarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeler ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
    13.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi