9. Hukuk Dairesi 2013/3518 E. , 2013/5629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, bayram mesaisi ücreti ile ücretli izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 20.07.1998-29.12.2006 arasında çalıştığını, hiçbir haklı neden yokken ağır çalışma ortamı ve fazla mesai yükü altında çalışırken iş akdinin feshedildiğini, müvekkilinin haksız bir şekilde işten atılmasına rağmen hiçbir işçilik alacağının ödenmediğini, davacının haftada 80-90 saate varan fazla mesai sistemi içinde çalıştırılmasına rağmen fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, cumartesi Pazar günleri de çalıştığını, dini ve milli bayramlarda da çalıştırıldığını, en son net maaşının 1.500 TL olduğunu, noter ihtarnamesine rağmen ödeme yapılmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, bayram mesaisi ve ücretli izin alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket yetkilisi, davacıyı işten çıkarma nedenlerinin, aynı işi yapan iki kişi olduğu, işlerin de olmayışı nedeniyle kesim işini bir kişinin rahatlıkla yaptığı için iş hakkının feshedildiğini, aynı tarihte aynı mazeretle 3 kişi daha çıkarıldığını ve onlara yapılan ödemeleri aldıklarını, bu nedenle davacıya kıdem ve ihbar tazminatı tutarının verildiğini, ancak kabul etmediğini, bordrolarında yazılı ve imzalı olan ücretleri yönünden ödemeyi kabul ettiklerini, davacının çalıştığı bölümde fazla mesai yapılmadığını, işyerinde resmi ve dini bayramlarda çalışılmadığını, Haziran ve Temmuz aylarının sezon geçişleri olduğunu, bu aylarda iş olmadığından atölyenin kapandığını ve herkesin yıllık iznini kullandığını, yıllık izin defterine işlendiğini savunarak kıdem ve ihbar tazminatını imzalı ücret bordrolarındaki ücretine göre ödemeyi kabul ettiğini beyanla diğer taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel mahkemece, dairemizin bozma ilamına uyularak, davacının 20/07/1998- 29/12/2006 tarihleri arasında alınan emsal ücret araştırmasına ilişkin cevabi yazılarda belirtildiği üzere; en son aylık net 750,00 TL ücretle çalışmakta iken iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini gerektirir şekilde, davalı iş veren tarafından sona erdirildiği, davacının 11/03/2009 tarihli bilirkişi kurulu tarafından belirlendiği üzere haftalık 45 saatlik yasal çalışma süresini aşacak şekilde fazla mesai yaptığı, bayram ve genel tatillerde çalıştığı, ancak, kullanılmayan yıllık izninin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Yerel mahkeme tarafından verilen 14.07.2009 tarih ve 2007/122 Esas, 2009/505 Karar sayılı ilamın temyizi üzerine dairemizce verilen 09.12.2011 tarih ve 2009/32910 Esas, 2011/48660 Karar Sayılı ilamın gerekçe kısmının 2 numaralı bendi ve devamında yerel mahkeme ilamı konuya ilişkin ilke kararı da açıklanarak
“2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davalı, cevap dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmamıştır. Bilirkişi raporuna itirazlarını içeren 21.01.2008 tarihli dilekçesi ile zaman aşımı def’inde bulunmuştur. Takip eden oturumlarda davalının zaman aşımı def’inin okunduğu hususu zapta geçmediği gibi dilekçenin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada her hangi bir belge de bulunmamaktadır.
Mahkemece davalının zaman aşımı defini içeren dilekçesinin davacıya tebliğ ile davacının diyecekleri tespit edildikten sonra davalının zaman aşımı def’inin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır” gerekçesiyle bozulmuştur.
Yerel mahkeme tarafından bozma sonrasında 26.01.2012 tarihinde tensip yapılarak taraflara duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmasına ve duruşmanın 25.04.2012 tarihine bırakılmasına karar verilmiş, bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bozma ilamına karşı yazılı şekilde beyanda bulunmuş, davacı vekili sunduğu 28.02.2012 havale tarihli dilekçesinde, dosyada bulunan ıslah dilekçesinde davalının zamanaşımı savunmasının süresinde ve usule uygun olmadığı yönünde itirazları bulunmakta ise de, bu beyanlarının dikkate alınmadığını, bozma kararının bu yönü itibariyle davalının zamanaşımı savunmasını kabul etmediklerini, bunun savunmanın genişletilmesi niteliğinde bulunduğunu ve muvafakatlerinin olmadığını beyan ederek, yüksek mahkemenin hangi raporun hükme esas alınması gerektiği hususunda bir görüş beyan etmediğini, yerel mahkemenin kastının hükmedilen tazminat kalemlerine bakıldığında 08.07.2008 tarihli bilirkişi raporu olduğunu, taleplerinin de bu rapor esas alınarak ıslah edildiğini, bu nedenle mahkemece bu hususta direnme kararı verilmeyip uyma kararı verilir ise 08.07.2008 tarihli karar esas alınarak hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamı üzerine gerçekleştirilen 25.04.2012 tarihli duruşmada usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, davacı vekili talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiş, davalı vekili 16.04.2012 tarihli dilekçelerini tekrarla buna göre karar oluşturulmasını, davacının dilekçesinde yasal faiz istediğini, ayrıca hangi bilirkişi raporunun baz alındığının dikkate alınmasını talep etmiş, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Süresinde ortaya konulmuş bir zamanaşımı savunması bulunmamaktadır. Bozma sonrası ve ıslah dilekçesinde davacı gecikmiş zamanaşımı savunmasına açıkça karşı çıktığına göre, bu savunmaya itibar edilemez. Fazla çalışma ücretinin zamanaşımı olmaksızın hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hesabı hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.