22. Hukuk Dairesi 2014/10837 E. , 2015/20145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde aşçı olarak çalışırken 21.08.2012 tarihinde işten çıkartıldığını, müvekkilinin son maaşının net 2.000,00 TL olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın belirli alacak davası olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının devamsızlık yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kıdem süresi, ücretinin miktarı ve hafta tatili alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Davacı 21.08.2012 tarihinde işine son verildiğini beyan etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işten çıkış tarihi 10.10.2012 tarihi olarak dikkate alınmıştır. Davacının talebi aşılarak işten çıkış tarihininin belirlenmesi ve buna göre hizmet süresinin tespiti hatalıdır.
3-İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarım serbestçe kararlaştırabilirler.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. İmzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık net 2.000,00 TL aldığını ileri sürmüştür. Davalı işveren ise ücretinin asgari ücret olduğunu ileri sürmektedir. Davacı tanıklarından birtanesi davacının iddiasını doğrularken diğer davacı tanığı davacının ücretini bilmediğini beyan etmiştir. Dosyada davacının ücret bordroları bulunmamaktadır. Dosya kapsamı davacının ücretinin miktarını tespite elverişli değildir. Hal böyle olunca mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler kapsamında emsal ücret araştırması yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacının ücretinin tespit edilmesi gerekli iken eksik araştırma ile karar verilmesi de hatalıdır.
4-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tanık beyanlarına göre hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı tanıklarından birtanesi davacının hafta tatillerinde çalıştığını beyan ederken diğer davacı tanığı davacının haftanın yedi günü çalıştığını zaman zaman haftada bir gün izin kullandığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının çalıştığı spor kulübünün bir hafta kendi evinde bir hafta deplasmanda müsabaka yaptığını, davacının sezonun ilk yarısında iki haftada bir iki gün, ikinci yarısında iki haftada bir üç gün izin kullandığını, hafta tatillerinde çalışmasının bulunmadığını belirtmiştir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile davalı tarafın iddiası ve davacı tanığının davacının nadiren haftada bir gün hafta tatilini kullandığı yönündeki beyanı dikkate alındığında davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığının kabulü yerinde olacaktır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.