Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1978
Karar No: 2017/3536
Karar Tarihi: 14.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/1978 Esas 2017/3536 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, katılma alacağı davasında davalı eşe göre 3 kat fazla çalıştığı gerekçesiyle davalının hesaplarındaki paraların işlemiş faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiş, diğer banka hesaplarındaki paraların ise boşanma tarihi öncesinde tükendiği anlaşıldığı için fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, tarafların merkez bankası müşterek hesabındaki paranın somut olay özelliklerine göre yarı oranda tarafların ortak olduğunun kabulü gerektiği ve dava tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası para hesaplanıp bunun yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. BK'nun md. 148 (6098 s.TBK.m.169) gereğince hesap sahipleri bankaya karşı müteselsil alacaklı durumundadır. Müşterek hesap bir tasarruf kaydını içermiyorsa ve hesap açtıranlar, hesaptaki parada tasarruf yetkisini birlikte veya münferiden kullanacaklarını belirtmeden hesap açtırmışlar ise, bu durumda bölünebilir hesaptan söz edilir ve somut olayın özelliklerine göre hesap sahiplerinin eşit oranda pay sahibi olduklarının kabulü gerekir (
8. Hukuk Dairesi         2016/1978 E.  ,  2017/3536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.03.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Av. ... geldi, karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacının evlilik birliği içerisinde davalı eşe göre 3 kat fazla çalışmışlığının olması sebebiyle gerekli oranlamanın yapılması ve davalının hesaplarındaki paraların işlemiş faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiş dava değeri 20.000,00 TL olarak bildirilmiştir. 04.04.2015 tarihli dilekçe ile Merkez Bankasındaki tarafların ortak hesabındaki 43.244,59 Euro paranın ¾’üne denk gelen 32.433,44 Euro, davalı yanın kendi adına merkez bankası hesaplarındaki paraların ¾’üne denk gelen 23.518,50 Euro ve yine davalı adına ING Bank’ta (Egebank) bulunan 8.525,24 Markın ¾’üne denk gelen 3.365,00 Euro olmak üzere toplamda 59.316,94 Euroya denk gelen 177.950,82 TL mal rejiminin tasfiyesi alacağının faiziyle tahsili olarak talep miktarını açıklamıştır.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ortak hesaptaki para yönünden toplam 39.625,00 TL alacağın 20.000,00 TL"sinin dava tarihinden 19.625,00 TL"sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer banka hesaplarındaki paralar boşanma tarihi olan 11/12/2006 tarihinden önce tükettiği anlaşılmakla fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde reddedilen kısım yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bankacılıkta, birden çok kişinin birlikte açtırdığı ve anlaşmaya göre her birinin veya birlikte para çekme yetkisinin bulunduğu hesaplar müşterek hesaplardır. Hesap sahiplerinden her birinin tek başına dilediği miktarda para çekme yetkisi tanınmış ve bankanın bu yüzden sorumluluğunun doğmayacağı kabul edilmiş ise, ortada teselsüllü müşterek hesap var demektir. Uygulamada hesap cüzdanına ve hesap kartonuna hesabın teselsüllü olduğu yolunda kayıt yazılması yeterli görülmektedir. BK"nun md. 148 (6098 s.TBK.m.169) gereğince hesap sahipleri bankaya karşı müteselsil alacaklı durumundadır. Müşterek hesapların diğer bir türü de, hesap sahiplerinin müşterek imza ile para çekmeye yetkili oldukları hesaplardır. Böyle bir hesap tarzında alacaklılar tasarruf yetkilerini sınırlamış olurlar. Müşterek hesap bir tasarruf kaydını içermiyorsa ve hesap açtıranlar, hesaptaki parada tasarruf yetkisini birlikte veya münferiden kullanacaklarını belirtmeden hesap açtırmışlar ise, bu durumda bölünebilir hesaptan söz edilir ve somut olayın özelliklerine göre hesap sahiplerinin eşit oranda pay sahibi olduklarının kabulü gerekir (Prof. Dr. Haluk Tandoğan, Müşterek Hesaplar- Ankara 1959, sh 6-7 ve Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Banka Hukuku"nun Esasları, İstanbul 1988 Sh. 330-331 ).
    Müşterek hesap açılırken bankaya aksine bir anlaşma sunulmamışsa, bankadaki müşterek hesabın, aktif teselsüllü müşterek hesap olduğu kabul edilmektedir. Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Mevduat hesabı birden fazla kişiye ait ise, mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. (HGK,12.07.2006 tarih 2006/3-517/525E.-K.)
    Somut uyuşmazlık incelendiğinde Mahkemece, tarafların merkez bankası müşterek hesaptaki parası yönünden yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de bu görüşe katılmak mümkün değildir. Hesaba ilişkin evraklar incelendiğinde, evlilik birliği içinde tarafların serbest iradeleri ile "müşterek" hesap olarak açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, anılan hesabın müşterek olduğu ve her bir eşin payı belirtilmediğinden yarı oranda tarafların ortak olduğununun kabulü ile hesaptaki döviz cinsi paranın yarısının davacıya aidiyetinin tespitine ilişkin karar ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hesaptaki dövizin dava tarihindeki kur karşılığı Türk Lirası para hesaplanıp bunun yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesi temyiz eden davacının aleyhine durum oluşturduğundan hatalı olup bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.350,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı"ya verilmesine,taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi