1. Hukuk Dairesi 2018/4377 E. , 2020/3486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan anneleri ...’ın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını mal kaçırma amacıyla davalı kızına temlik ettiğini, davalının kötü niyetli olarak annesi ile görüşmesini engellediğini ileri sürerek işlemlerin iptaline, mümkün olmadığı halde tenkisine karar verilmesini istemiş, bozma ilamı sonrasında tescil davası açılmış ve eldeki dava ile birleştirilmiştir.
Davalı, ağır hasta olan mirasbırakan annesine kendisinin baktığını, annesinin son zamanlarda yatalak da olduğunu, bunun üzerine mirasbırakanın dava konusu taşınmazları ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine temlik ettiğini, annesine bakarak edimini ifa ettiğini, davacının annesinin sağlığında da dava açtığını ve davanın reddedildiğini, kesin hüküm olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “... eldeki dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış olup, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında taraflar arasında görülen ve yukarıda içeriği açıklanan 2003/416 esas sayılı davada ise ehliyetsizlik hukuki sebebine dayanıldığı açıktır. O halde, her iki davanın hukuki sebepleri farklı olduğuna göre, kesin hükümden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur. Aksi yöndeki mahkeme kabulünün doğru olduğu söylenemez. ..muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı istek bakımından yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca; davacıya tescil isteği bakımından dava açması için olanak tanınması, dava açıldığı taktirde her iki davanın birleştirilmesi, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından da işin esasına girilerek yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olarak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, murisin yapmış olduğu iki ayrı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile tüm malvarlığını kızı davalıya aktarıp aktarmadığının tespit edilmesi, temliklerdeki murisin iradesinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın ... 1. Noterliğinin ... tarihli ve ... yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma akdi ile ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını, ... 2. Noterliğinin ... tarihli ve ... yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma akdi ile de ... ve ... parsel sayılı taşınmazdaki paylarını davalı ...’ya verilmesini kararlaştırdığını, mirasbırakanın 21.01.2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kızları ... ve ...’nın kaldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmakla, taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur.
Ne var ki, mahkemece 24.04.2014 tarihli bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamında açıklandığı şekilde hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında mirasbırakanın yapmış olduğu iki ayrı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile tüm malvarlığını kızı olan davalıya aktarıp aktarmadığının tespit edilmesi gerektiği belirtildiği halde davalı tarafça bilgileri dosyaya ibraz edilen 6 parça (1 parça ..., 5 parça ... adına kayıtlı) taşınmazın mirasbırakana ait olup olmadığının tespit edilmediği görülmüştür.
Hal böyle olunca, davalı tarafça mirasbırakana ait olduğu iddia edilen 6 parça taşınmazın mirasbırakana ait olup olmadığının araştırılması, sunulan 5 parça taşınmazın tapu kayıtlarında malik adı ... olarak geçmekte olup davacının bu taşınmazların mirasbırakan ...’ye ait olmadığı yönünde itirazı olması halinde ise tapu kaydında isim tashihi davası açılması için davalı tarafa süre verilerek sonucunun beklenilmesi, taşınmazların mirasbırakana ait olması halinde davalıya yapılan temliklerin makul oran içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, toplanan ve toplanacak tüm deliller yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca değerlendirilerek mirasbırakan ...’nin temliklerdeki gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.