Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/14404
Karar No: 2019/8258
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/14404 Esas 2019/8258 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/14404 E.  ,  2019/8258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalıların Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Temyiz:
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalılar arasında hukuki bir ilişkinin olup olmadığı var ise nasıl bir ilişki olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı taraf davalı ...’nin diğer davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı ...’nin öncelikle... Sanayide .../... adresinde kendisini 02.02.2012 tarihinde çalıştırmaya başladığını, ...’nin yaklaşık 6 ay kadar ... Sanayide işyerini işlettiğini, bilahare diğer davalı şirketi kurarak işyerini ... Mah. ... Cad. ... taşıdığını, kendisinin de bu arada işine hiç ara vermeden davalının ortağı bulunduğu şirkette çalışmaya devam ettiğini, davalı ...’nin hiçbir gerekçe yok iken telefonla arayarak “anahtarı sektere teslim et ve işi bırak” dediğini, anahtarı işyeri sekreteri imzasına 14.04.2014 tarihinde işverenin talimatıyla bıraktığını ve bu şekilde iş akdinin sona erdiğini iddia etmiştir. Davalılar ise, davacı ile 20 yılı aşkın süredir devam eden tanışıklıklarının olduğunu, 2012 yılının Mayıs ayında bir araya gelerek (sermayesi ... ve ağabeyinden, emek davacıdan olmak üzere yapılan anlaşma ile) davalı şirketi kurduklarını, davacının şirkette hizmet akdi ile çalışmadığını, şirketin gizli ortağı konumunda olduğundan davacının işçilik alacaklarının bulunmadığını, şirketin faaliyet göstereceği ... Cad....-.../... adresindeki taşınmazın kiralandığını, akabinde de faaliyete başlandığını, şirketin tescil tarihinin 05.09.2012 olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı ile davalılar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olmadığı, işçi-işveren ilişkisi olduğu, davacının çalışmalarının SGK’ya bildirilmediği üzere başlangıçta davalı ...’nin işçisi olarak çalıştığı ve işin ve işyerinin davalı ...’nin de pay sahibi olduğu diğer davalı şirkete devredildiği her iki davalı nezdinde çalışmalarının bulunduğu bu nedenle her iki davalının, davalılar arasındaki organik ve fiili bağ ile işyeri devri hükümleri kapsamında davacının işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabulüyle hüküm kurulmuştur.Mahkemenin davacı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin hizmet (İş) ilişkisi olduğu yönündeki kabulü yerindedir. Ne var ki, mahkemece kurulan hükümde, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden davalıların müştereken – müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmiş iken ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı yönünden ise birden fazla davalı olduğu halde "davalıdan alınıp davacıya verilmesine" şeklinde hüküm kurulmuş, hangi davalının sorumlu olduğu belirtilmediği gibi davalılar arasındaki hukuki ilişkide belirlenmemiştir. Mahkemece öncelikle davalılar arasındaki hukuki ilişki tespit edilmeli bu hususta gerekirse tanıklar yeniden dinlenilmeli, davalılar arasındaki hukuki ilişkinin tespitinden sonra talep edilen tüm alacaklar yönünden davalıların sorumlu oldukları miktarlar hüküm yerinde göstermelidir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde verilen karar hatalı olup bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi