16. Hukuk Dairesi 2017/2318 E. , 2020/3024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 15.09.2020 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı imar-ihya, miras yolu ile gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ..., ..., ... ve ... İlçesi ... Mahallesi kadastro çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttikleri tescil harici taşınmazın ayrı ayrı adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesi ile davanın reddine ve dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine, 12.03.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen taşınmazların davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın dere yatağı içinde kalmasa dahi, ıslah edilmemiş dere yatağının taşkın riski taşıdığı alanların, diğer koşullar oluşsa dahi zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan 2015 tarihli keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları dinlenmemiş, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için hava fotoğrafları üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmamış, kadastro paftası ve uydu fotoğrafları, hava fotoğraları ile çakıştırma yapılmak suretiyle gösterir şekilde denetime elverişli rapor hazırlanmamış, taşınmazın komşu taşınmazlarla olan görüntüsünü gösterir fotoğraflar çekilmek suretiyle dosyaya konulmamış, son derece soyut, taşınmazın niteliğini belirlemekten uzak jeolog bilirkişi raporuna değer verilmiş, raporda dere ile dava konusu taşınmaz arasında 250 metre uzaklık bulunduğu bildirilmesine rağmen, aradaki bu mesafede bulunan taşınmazların niteliğinin ne olduğu ve başkaca kişilere ait taşınmazlar bulunup bulunmadığı irdelenmemiştir. Böylesine eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması zorunlu olduğundan davacılara davalarını anılan Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı; bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, bilahare bölgede dava tarihinden geriye doğru var olan tüm stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli; taşınmazın bulunduğu bölgede imar planı yapılıp yapılmadığı ilgili Belediyeden sorulmalı; çekişmeli taşınmaza komşu sayılabilecek tescil harici yerler hakkında açılıp sonuçlanmış ve bu yolla kişiler adına tapu kaydı oluşmuş taşınmazlar olup olmadığı, öncelikle Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı; gelecek cevap doğrultusunda Tapu Müdürlüğünden tapu kayıtları ile tescile esas kesinleşme şerhi içerir mahkeme ilamları getirtilmelidir. Dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 jeoloji mühendisi ve 3 ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başlanıldığını ve imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir; jeolog bilirkişi kurulundan ise, taşınmaz bölümünün dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını açıklayan bilimsel verilere dayalı ve şimdiki hükme esas jeodezi bilirkişi raporu ile, arasında çelişki olması halinde bu çelişkiyi açıklayacak şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kuruluna hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, ... Çayı aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, öncesinde aktif dere yatağında kalıyor ise ne zaman bu kapsamdan çıktığını açıklayan, hava fotoğrafları ile taşınmazın komşularıyla ve ... Çayı ile birlikte gösterir şekilde çakıştırıldığı, temin edilebilen en eski renkli uydu fotoğrafları üzerinde de ... Çayı ile dava konusu taşınmazı komşu taşınmazlar birlikte gösterir haritayı da içerir şekilde rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre taşınmazın aktif çay yatağında kalıp kalmadığı, dava tarihinden geriye doğru, bölgede yapılmış ve onaylanmış bulunan dava tarihinden daha eski imar planının bulunması halinde imar planının onay tarihinden geriye doğru davacılar lehine imar-ihyaya dayalı zilyetlikle taşınma edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.