1. Hukuk Dairesi 2018/4607 E. , 2020/3502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : GAİPLİK- TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen gaiplik- tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptal-tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı, ... Derinunda ... Camiinde İmam ve Müezzin olanlara ... Vakfından olan ... parsel sayılı taşınmazın 2/8 payının ... kızı ..., 1/8 payının ... oğlu ... ve 1/8 payının da ... oğlu ... adına kadastro ile tescil edildiğini, haber alınamayan kayıt maliklerine Defterdarın kayyım tayin edildiğini ileri sürerek; 5737 Sayılı Kanunun 17. maddesine göre gaiplik kararı verilmek suretiyle dava konusu taşınmazda ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... oğlu ... adına kayıtlı payların ... Derinunda ... Camiinde İmam ve Müezzin olanlara ... Vakfı adına tescilini istemiştir.
Davalı, vakfın niteliğinin ve vakfiyesinin araştırılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur
Mahkemece; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesindeki koşulların oluştuğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, gaiplik talebinin ise TMK 588. maddesindeki koşullar oluşmadığı gerekçesi ile reddine ilişkin karar, Dairece; “... Somut olaya gelince, mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki, kayıt malikleri ... kızı ..., ... oğlu ... ve ..."ın mirasçısı bulunup bulunmadığı konusunda zabıta ve nüfus kayıt araştırmaları yeterli değildir.Hâl böyle olunca; öncelikle çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak olan 30.05.1322, 08.09.1319,02.09.1315 ve 04.05.1315 tarihli kayıtların tüm dayanak belgelerinin merciinden temini, bu belgeler ve dayanaklarındaki verilerden yararlanmak ve yine kadastroyla pay edindiği anlaşılan bir kısım paydaşların paylarının 28.06.1966 tarihli işlem ile intikal gördüğü nazara alınarak anılan kayıtların da temini ile çekişme konusu payların malikleri ... kızı ..., ... oğulları ... ve ...’un nüfus kayıtlarının merciinden temini ile mirasçı bırakmadan ölüp ölmediklerinin tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, bunun mümkün olmaması halinde ise ve talep de bulunduğu gözetilerek adı geçenlerin gaip kişilerden olup olmadığının saptanması ve toplanacak delillerin toplanan deliller ile birlikte değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmiş olması ve gaiplik talebinin reddi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile gaiplik ve dava konusu payların vakfı adına tesciline karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda bozmaya uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından artık mahkemece bozma gereklerini yerine getirme zorunluluğu doğar.
Ne var ki; mahkemece, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki, mahkemece çekişme konusu ... parselin kök kayıtları getirtilmiş ancak kayıt malikleri ... kızı ..., ... oğlu ... ve ..."ın mirasçısı bulunup bulunmadığı hususunda zabıta ve nüfus kayıt araştırmaları yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, kayyım tayinine ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/205E-362K sayılı dosyasında yapılan tahkikat ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
Davalının belirtilen nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.