Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5138
Karar No: 2018/272
Karar Tarihi: 22.01.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5138 Esas 2018/272 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/5138 E.  ,  2018/272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Sulama Birliği Başkanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/09/2010 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, 2007 yılında birlik başkanı olan davalının, dava dışı birlik üyesi ...’in, tarlasına ikinci sulama hakkını kullandığı sırada haksız, kusurlu emir ve talimatları ile sulamanın yarıda kalmasına ve bu suretle zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, adı geçen birlik üyesinin, ... . İdare Mahkemesinin 2008/564 esas ve 2009/921 karar sayılı dosyasında açtığı tazminat davasında, hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle Birlik aleyhine tazminata hükmedildiğini ve bu bedelin Birlik tarafından ödendiğini belirterek, zararın oluşmasına sebebiyet veren davalıdan birlik zararının rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ise, ikinci sulama hakkı kullandırılırken dava dışı birlik üyesinin, 032 ve 044 nolu iki ayrı su kanalına aynı anda su verildiğini, 044 numaralı su kanalının başında kimsenin bulunmadığı ve suyun kontrolsüz bir şekilde boşa aktığının görevlilerce tespit edildiğini, 032 numaralı su kanalının başında bulunan ...’in işçilerinin, sulama işi bu tarlada bitmesine rağmen diğer kanalın başına gitmediklerini, bunun üzerine Birlik Yönetim Kurulu Kararının 5. maddesine göre hareket ederek, sulama suyunu kesmek zorunda kaldığını, daha sonra ise meyve bahçelerinin sulamasına geçildiğinden, tarlalara tekrar su verilemediğini, olayda bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde, davalının savunmasında bildirdiği Birlik Yönetim Kurulu Kararı, davacı Birliğin rücuya esas idare mahkemesi dosyasına 23/02/2009 havale tarihli dilekçesi ile sunulduğu bildirilen Birlik Ceza Yönetmeliği ve olaya ilişkin 15/06/2007 tarihli zabıt varakasının, hem eldeki dava dosyası hem de Uyap üzerinden gönderilen idare mahkemesi dosyası içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamında, tarafların gösterdikleri tanıkların beyanı alınmış, hükme esas alınan 26/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda, yalnızca idare mahkemesi dosyasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundaki değerlendirmelere, heyetçe katıldıkları, haksız fiil ve hizmet kusuru olarak sorumluluğun davalıya izafe edilmesi gerektiği belirtilerek, idari yargıda alınan rapora atıf yapılmakla yetinilmiş, ancak, davaya konu somut olaya ilişkin davalının haksız ve kusurlu bir talimat verip vermediği, kusurlu ise hangi gerekçelerle kusurlu bulunduğu açıklanıp, bir inceleme yapılmamıştır. Bu haliyle, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Eldeki dava rücuya ilişkin olup, davalı ancak kusuru oranında tazminatla sorumludur.
    Şu halde mahkemece, öncelikle ... . İdare Mahkemesinin 2008/564 esas sayılı dosyasının aslı, davalının savunmasında dayandığı Birlik Yönetim Kurulu kararı ve davacı Birliğe ait Ceza Yönetmeliği dosyaya getirtildikten sonra, davacı idarenin davalıya yönelik sorumluluk gerekçeleri, davalının savunması, tanık beyanları ve diğer tüm deliller birlikte değerlendirilerek, olayda davalının kusur durumunu belirleyen, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir bilirkişi heyet raporu alınmalı ve varılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi