20. Hukuk Dairesi 2017/9853 E. , 2018/31 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler vekili, 16/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; .... köyü 916 parsel sayılı taşınmazın davacılardan ..."in murisi evveli/babası... tarafından 1974 yılında tapudan tescil suretiyle devralındığını, taşınmazın ....."in mülkiyetindeyken orman sınırları dışına çıkarıldığını, taşınmazın evveliyatının tapulu olduğunu, 6292 sayılı Kanun kapsamında kaldığını ve bedelsiz iadesinin gerektiğini ileri sürerek taşınmazın Hazine adına tescil edilen tapu kaydının iptali ile davacı müvekkiller adına tapuya tesciline olmadığı takdirde bedelinin tespitiyle müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini terditli olarak talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat ödenmesi talebine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdidi ile 25.06.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
916 parsel sayılı taşınmaz Pendik Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 12/10/2004 gün ve 2002/25 E. - 2004/587 K. sayılı kararı uyarınca hükmen 12.11.2007 günü Hazine adına tescil edilmiş, taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması sonucu ifraz edilerek 182 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş, 182 ada 1 ve 3 sayılı parsel bahçe, 182 ada 2 sayılı parsel ise nato boru hattı vasfıyla Hazine adına tapuya kaydedilmiştir.
Tapu kayıtlarının incelenmesinden; 182 ada 1 sayılı parselin beyanlar hanesinde “Karayolları lehine 2942 sk 7. md belirtmesinin yanı sıra 6831 sayılı Kanun uyarınca orman sınırı dışarısına çıkarılmıştır ve tamamının fiilî kullanımının Birol Cebecioğlu Mehmet Ayvacı ve Alparslan Bıyık"a ait olduğunun tespit edildiği” şerhleri, 182 ada 2 parselin beyanlar hanesinde “Karayolları lehine 2942 sk 7. md belirtmesinin yanı sıra, 6831 sayılı Kanun uyarınca orman sınırı dışarısına çıkarılmıştır, taşınmaz üzerinde nato boru hattı bulunmaktadır, özel güvenlik bögesi içinde kalmaktadır ve....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/339 E. sayılı dosyasında davalıdır” şerhleri, 182 ada 3 sayılı parselin beyanlar hanesinde “Karayolları lehine 2942 sayılı Kanununun 7. madde belirtmesinin yanı sıra, 6831 sayılı Kanun uyarınca orman sınırı dışarısına çıkarılmıştır ve krokide mavi taralı kısmının fiilî kullanımının ...."ın fiili kullanımında olduğu, sarı taralı kısmının kadastral dereye isabet ettiğinin tespit edildiği” şerhleri bulunduğu anlaşılmıştır.
-2-
2017/9853 - 2018/31
31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2"nci maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla kabul edilerek 26.04.2012 gün 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1/a bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.” hükmü ile,
7/1-b maddesinde “Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz” hükmü düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ile, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşan ve ilgilileri adına tapuya kaydedilen taşınmazların, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan taşınmazlar hakkında verilen tapu iptal ve tescil kararı kesinleşmiş ve infaz edilerek Hazine adına tescil edilmiş olan taşınmazlar, ilgililerinin 2 yıl içinde başvurusu halinde aynı maddenin dördüncü fıkrasındaki şartları taşımamaları halinde yalnızca önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilecektir. Şayet, iptaline karar verilip Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmaz, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına oluşmuş tapu kayıtlarından ise, 6292 sayılı Kanunun 7/1-b maddesi uyarınca önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilebilecektir. Görüldüğü üzere, iptal edilen tapu kaydının oluşumuna göre, iade edilecek kişilerde ilgili maddelerde açıkça belirlenmiştir.
Ayrıca, aynı Kanunun 7/4. maddesinde “Bu maddeye göre ilgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan veya bu nedenle dava açılması gereken, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmez. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgililerince itiraz ve dava konusu edilmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece 916 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıt sebebinin; taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinde belirtilen niteliklere haiz olması sebebiyle orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılması olmayıp, ...
-3-
2017/9853 - 2018/31
tarafından dayanılan tapu kaydının taşınmazı kapsamadığı ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediğinin belirlenmesinin olduğu ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin şartlarının somut olayda oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de verilen bu karar yerinde değildir.
Şöyle ki; davacı Hazine, 87900 m² yüzölçümündeki .... köyü 24 pafta 651 sayılı parselin ifrazı ile oluşan 916 ve 951 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen 6831 sayılı Kanunun değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili talebiyle açtığı dava sonunda ...Asliye Hukuk Mahkemesince 12/10/2004 gün ve 2002/25 E. - 2004/587 K. sayılı kabul kararının davalılardan Hilmi ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 12/09/2006 gün ve 2006/9721 E. - 10985 K. sayılı kararıyla davalıların dayandığı 6 dönüm yüzölçümündeki Şubat 1294 tarih 456 numaralı tapu kaydının ana kadastral parsel olan, 651 sayılı parsele dolayısıyla bu parselin ifrazları olan dava konusu 916 ve 951 sayılı parsellere uymadığı belirlendiğine ve taşınmazların 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken 25.06.1981 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı gözetilerek, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına değinilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalı yanın dayanağı tapu kaydı ana kadastral parsel olan, 651 sayılı parsele dolayısıyla bu parselin ifrazları olan dava konusu 916 ve 951 sayılı parsellere uymadığı hükmen belirlenmiş ise de 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin 1/a bendinde belirtildiği üzere Tapu ve Kadastro veya İmar Mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda kişiler adına kayıtlı olan taşınmazların Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesi kişilerin 6292 sayılı Kanunda belirtilen haklardan yararlanması için yeterli olup davalı yanın dayanağı tapu kaydının taşınmaza uyup uymaması hususunun bu duruma etkisi bulunmamaktadır.
Bu hali ile mahkemenin ret gerekçesi yerinde olmadığı gibi mahkemece taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 8. maddesi kapsamında değerlendirilmek üzere .... Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredilip edilmediğinin mahkemece araştırılmadığı temyiz aşamasında görülmekle, bu eksiklik dairenin 18.09.2017 günlü iade kararı ile sorulmuş, İstanbul Valiliği Defterdarlık ... Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı .... Emlak Müdürlüğünün 10/10/2017 tarihli cevabî yazısına göre; 916 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 182 ada 1, 2 ve 3 sayılı parsellerin de içinde bulunduğu 2/B taşınmazlarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına devrinin başkanlığın 07.02.2013 tarihli yazısı ile uygun görüldüğü, 182 ada 3 parsel sayılı taşınmazın devrinin tamamlanarak 28/09/2017 tarihinde belediye adına tescil edildiği, 182 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Milli Savunma Bakanlığının 30/04/2013 tarihli yazısında ANT akaryakıt boru hattının geçtiği alanda kaldığının tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine tapunun beyanlar hanesine “taşınmaz üzerinde nato boru hattı bulunmaktadır” belirtmesi yapıldığı, akaryakıt boru hattının aslında 182 ada 2 sayılı parselden değil 182 ada 1 sayılı parselden geçtiği, 182 ada 2 sayılı parsele sehven şerh konulduğu, 182 ada 2 sayılı parsel üzerindeki bu şerh ve taşınmaza ilişkin devam eden İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/339 E. sayılı davalıdır şerhi nedeni ile taşınmazın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına devrinin yapılamadığı, 182 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise akaryakıt boru hattı şeridinde kalması nedeniyle 6292 sayılı Kanun kapsamında satışının yapılmaması ve satış işleminin durdurulmasına dair Milli Savunma Bakanlığının 27.11.2013 günlü talebi nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına devrinin yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece 182 ada 2 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülen İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/339 E. sayılı dosya getirtilerek incelenmemiş, davaya etkisi değerlendirilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle; mahkemece öncelikle... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/339 E. sayılı dosyası getirtilerek incelenmeli, yukarıda belirtilen 6292 sayılı Kanun düzenlemelerinin davaya etkisi ile aynı Kanunun 7/4. maddesi uyarınca orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce dava açılıp açılmadığı, varsa açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilip verilmediği, fiilen orman niteliğinde bulunup bulunmadığı veya eylemli orman olması nedeniyle dava açılmasının gerekip gerekmediği, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilip edilmediği, kamu hizmetlerine ayrılıp ayrılmadığı veya bu amaçla kullanılıp kullanılmadığı, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlardan olup olmadığı araştırılarak davanın terditli şekilde açıldığı da dikkate alınarak oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.