1. Ceza Dairesi 2019/2878 E. , 2019/4740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralamaya teşebbüs
HÜKÜM : a) ..."ı kasten öldürmeye teşebbüsten TCK"nin 81, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 11 yıl 8 ay hapis cezası;
b) ... ve ..."a yönelik kasten yaralama suçundan TCK"nin 86/1, 86/3-e, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası (2 kez);
c) ..."ı kasten öldürmeye teşebbüsten CMK.nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat;
Hükümlerine yönelik istinaf isteminin esastan reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında; ... ve ...’a yönelik kasten yaralama suçları yönünden istinaf isteminin esastan reddine ilişkin karar, 5271 sayılı CMK"nin 286/1-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık ve müdafiisinin bu suçlar yönünden yaptığı temyiz taleplerinin CMK’nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında, mağdur katılan ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ve mağdur ... ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 30.10.2018 gün, 2018/3361 E. ve 2018/3089 K. sayılı istinaf başvurularının esastan reddi kararına ilişkin; sanık müdafiinin ve katılan ... Antalya İl Müdürlüğü vekilinin yasal süresi içerisinde yapmış oldukları temyiz istemleri üzerine yapılan incelemede;
1) Sanık hakkında mağdur ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararına yönelik yapılan istinaf isteminin esastan reddine dair karar yönünden yapılan değerlendirmede, verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan ... Antalya İl Müdürlüğü vekilinin ise; sanığın mağdur ...’ı öldürmeye teşebbüs ettiğinin sabit olması nedeniyle bu suç yönünden beraat etmemesi gerektiğine yönelen temyiz itirazlarının ESASTAN REDDİNE,
2) Sanık hakkında, mağdur katılan ...’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan istinaf isteminin esastan reddine dair karar yönünden yapılan değerlendirmede, sanık müdafiinin; eylemin meşru müdafa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, eksik inceme ile karar verildiğine, haksız tahrik indirimi yapılması gerektiğine yönelen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; 5237 sayılı TCK’nin 35/2. maddesinde düzenlenen teşebbüs maddesinin uygulanması sırasında;
Mağdur ...’da meydana gelen yaralanmaya dair dosya kapsamında iki rapor bulunduğu, 04.12.2017 tarihli raporda yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğunun belirtildiği fakat 29.01.2018 tarihli raporda yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığının belirtildiği ve bu yönüyle raporlar arasında çelişki oluştuğu, her iki raporda ortak olarak ise, yaralanmanın yüzde sabit iz ya da sürekli değişikliğe neden olup olmadığı hususunda ileriki bir tarihte değerlendirme yapılabileceğinden bahsedildiği, bu bağlamda mağdurun yaralanmasına dair Adli Tıp Kurumunun ilgili biriminden kesin rapor alınmadan belirtilen çelişki ve eksiklik giderilmeden 5237 sayılı yasanın 35/2 maddesi uyarınca meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre sanık hakkında verilecek cezanın belirlenmesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
b) Sanığın savunması, sanık hakkında tanzim edilen adli muayene raporunda belirtildiği şekilde sanıkta oluşan yaralar ve mağdur ...’un soruşturma aşamasında vermiş olduğu yazılı beyanı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ile mağdur ...’un olay yerinde yüksek sesle tartışmaları üzerine mağdur katılan ... ile arkadaşlarının olay yerine gelerek sanığa hakaret ettikleri ve sanığa müdahelede bulunarak darp ettikleri olayda, sanığa yönelen haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışlar olması karşısında, TCK’nin 29. maddesi uyarınca sanık hakkında tayin olunan cezada haksız tahrik nedeniyle asgari oranda indirim yapılması gerekirken hiç indirim yapılmayarak fazla cezaya hükmolunması,
Hususları kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz istemi bu sebeple yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK’nin 302/2 maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 304/1 maddesi uyarınca dosyanın Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.11.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.