Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1122
Karar No: 2020/3594
Karar Tarihi: 08.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1122 Esas 2020/3594 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/1122 E.  ,  2020/3594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı ... İdaresi; ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının “... kızı ...” adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın aslının vakıf olup 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek “... kızı ...” adına olan tapu kaydının iptali ile vakıf adına tesciline karar verilmesini istemiş, 16.03.2017 tarihli dilekçe ile kayıt malikine ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/304E., 2013/280K. ve 20.11.2013 tarihli kararı ile ... Defterdarının kayyım olarak atanması üzerine, kayyımın davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine, husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; tapu kaydında malikin belli olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... çekişme konusu taşınmazın “... kızı ...” adına tespit ve tesciline esas dayanak tüm belgelerin getirtilmesi, nüfus kayıtlarında ve zabıta marifetiyle araştırma yapılarak kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölüp ölmediği ya da gaip kişilerden olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve 5737 sayılı Yasanın 17.maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği tereddüde yer bırakmayacak biçimde saptanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... parsel sayılı 11.131,02 m² miktarlı tarla niteliğindeki taşınmazın ¼ payı “... kızı ...” adına 22.01.1972 tarihli kadastro işlemi ile kayıt edildiği, dava konusu taşınmazda vakıf şerhinin bulunduğu, ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.11.2013 tarih ve 2013/304E., 2013/280K. sayılı kararı ile ... Defterdarının kayyım olarak atandığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; 5737 sayılı Yasanın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmü uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için mukataalı ya da icareteynli olup olmadığı, kayıt maliklerinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğinde kuşku yoktur.
    O halde, bir taşınmazın vakfı adına tescil edilebilmesi mutasarrıfının mirasçı bırakmadan öldüğünün ya da kaçak yitik olduğunun belirlenmesine bağlıdır.
    Oysa; eldeki davada, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağındaki bilgiler esas alınmak suretiyle taşınmaz malikinin kim olduğu yeterince araştırılmamış, yine kadastro tutanağında çekişme konusu taşınmazın 4/12 payın ... oğlu ...’a ait olduğu, ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğine dair bilgiler yer aldığı halde bu hususta da (mirasçılar yönünden) nüfus araştırması yapılmamıştır.
    Bu durumda, mahkemece hüküm kurmaya esas teşkil edecek biçimde yeterli araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hâl böyle olunca, öncelikle çekişme konusu taşınmazın kadastro tutanağında yer alan veraset ilamında ismi geçen kişilerin araştırması, kayıt malikinin mirasçılarının kimliğinin tespitine ilişkin başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulması, getirtilecek belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının Nüfus Müdürlüğü’nden araştırılması ve 5737 sayılı Yasanın 17. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, kayyım atanması yeterli görülerek eksik araştırma ve soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi delaleti ile 1086 sayılı HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden dahili davalıya geri verilmesine, 08.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi