1. Hukuk Dairesi 2018/3438 E. , 2020/3597 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, pay sahibi olduğu ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarla ilgili yardımcı olacağını söyleyen davalı yeğeni ..."un yönlendirmesi ile 02.10.2009 tarihinde dava dışı ... ile ..."ü vekil tayin ettiğini, 6 gün sonra davalı, verilen vekâletnamenin eksik olduğundan bahisle davalı ..."e vekâletname verilmesi yönünde ikna etmesi sonucu 08.10.2009 tarihinde ..."ya satış yetkilerinin de bulunduğu vekâletname verdiğini, bu vekâletname ile diğer parsellerdeki paylarının değişik kişilere devredildiğini, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki payının ise birlikte hareket eden diğer davalılar ..., ... ve ..."e devredilmiş olduğunu, ortada gerçek bir satış olmadığı gibi, bu yönde iradesinin de bulunmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile, olmadığı takdirde rayiç bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu payları satın alan davalıların iyi niyetli oldukları gerekçesi ile onlar yönünden davanın reddine, davalılar ... ve ..."nın işbirliği içinde hareket ederek satış bedelini davacıya ödemedikleri gerekçesi ile ... ve ... yönünden bedel isteğinin kabulüne dair verilen karar Dairece; "...Davalılar ..., ... ve ... ise, ilk el konumunda olup, satış konusunda muhatabın kayıt maliki olan davacı veya onun görevlendirdiği vekil olacağını bilmeleri gerektiği halde, taşınmazın pazarlığını kayıtla ilgisi olmayan ve satış konusunda yetki ve görevi bulunmayan ... ile yaptıkları, kaldı ki davalı ..."in herhangi bir bedel ödemeyip ..."a olan borcuna mahsuben pay devraldığı, öte yandan akitte gösterilen değerler ile gerçek değerler arasında açık ve aşırı fark bulunduğunun da keşfen sabit olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde söz konusu davalıların da vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen veya bilmesi gereken kişi konumunda olup TMK"nın 1024. maddesi aracılığı ile 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacakları, diğer bir deyişle iyi niyetli sayılmayacaklarından kazanımlarının korunamayacağı açıktır. Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacının aynı iddialarla, aynı mahkemeye başka taşınmazları hakkında açmış olduğu davaların birleştirilmesinin düşünülmemiş olması da doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karar bu kez de Dairece; “ mahkemece kurulan hükmün infaz kabiliyeti taşıdığını söyleyebilmek mümkün değildir. Şöyle ki; davalılar ..., ... ve ... adına kayıtlı dava konusu hisselerin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline yönelik hükmün tapu kaydı bilgileri açıkça belirtilmek suretiyle tesis edilmesi gerekirken infaz kabiliyeti taşımayacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı ..."in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.957.89 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ..."ten alınmasına, 08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.