17. Ceza Dairesi 2018/7549 E. , 2019/507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK : ...
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk ...’in yargılama sırasında 18 yaşından küçük olması karşısında; 29.01.2015 tarihli celsenin CMK"nun 185. maddesine aykırı şekilde kapalı yerine açık yapılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1)Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nun 31/2. maddesi gereğince işlemiş olduğu mala zarar verme suçundan hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve bu suçla ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğuna ilişkin rapor aldırılmadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı bulunduğu ve bu konuda kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği anlaşılmakla yapılan incelemede;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2)Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hazırlanan sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen 80,00 TL"nin ve Adli Tıp Kurumu gideri olan 148,00 TL"nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
2-6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen cümle gereğince, adli tıp giderinin mahsubundan sonra yargılama gideri olarak geriye kalan 16,00 TL yargılama giderinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk hakkında olan yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine ""Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde belirlenen miktar dahilinde olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yüklenmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında Adli Tıp Uzmanı tarafından düzenlenen raporda, suça sürüklenen çocuğun 30/01/2014 tarihinde işlediği iddia edilen ""Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık"" suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiği belirtilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun işlediği iddia olunan ""konut dokunulmazlığının ihlali"" suçunun hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin Adli Tıp Uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk bulunması halinde uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, sadece hırsızlık suçu nedeniyle düzenlenmiş yetersiz raporla yetinilerek duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2-Suça sürüklenen çocuk ...’in yargılama sırasında 18 yaşından küçük olması karşısında 29.01.2015 tarihli celsenin CMK"nın 185. maddesine aykırı şekilde kapalı yerine açık yapılması,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hazırlanan sosyal inceleme raporu için bilirkişiye ödenen 80,00 TL"nin ve Adli Tıp Kurumu gideri olan 148,00 TL"nin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
4-6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin 4. fıkrasına eklenen cümle gereğince, adli tıp giderinin mahsubundan sonra yargılama gideri olarak geriye kalan 16,00 TL yargılama giderinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.