8. Hukuk Dairesi 2018/4465 E. , 2020/113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Ve Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, davacının 2012 yılı Ocak ayında satın aldığı 3 nolu meskende davalının haksız yere işgalde bulunduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesini, meskenin davacıya teslimini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tapudaki edinme tarihinden itibaren 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 25.05.2015 tarihli dilekçeyle talep miktarını 14.555,28 TL"ye arttırmıştır.
Davalı ..., dava konusu zemin kattaki 3 nolu meskeni satın alıp oturmaya başladığını ancak müteahhitten kaynaklı hatadan ötürü oturduğu 3 nolu mesken yerine aynı binada üst kattaki 5 nolu meskenin adına tescil edildiğini, oturduğu dairenin satıldığını davacının gönderdiği ihtarname ile öğrendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile ecrimisil alacağı olan 6.043,36 TL"nin 05.01.2013, 6.139,96 TL"nin 05.01.2014 ve 2.371,96 TL"nin dava tarihi olan 12.05.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama sırasında anahtarların davacı tarafa teslim edilerek müdahalenin sona erdiği ve bu suretle men"i müdahale davası yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, men"i müdahale davası yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda mevcut hesaplama yönteminin Daire uygulamasına aykırı düştüğü anlaşılmaktadır. Raporda, emsal araştırması yöntemince yapılmadığı gibi 2014 yılı ecrimisil bedeli belirlenip geriye dönük talep edilen döneme ilişkin olarak hesap yapıldığı görülmektedir.
Mahkemece, Daire uygulamalarına uygun şekilde emsallere göre araştırma yapılıp, ecrimisil istenilen ilk dönem başlangıç tarihi olarak baz alınmak suretiyle hesaplama yaptırılarak ilk dönem için miktarın belirlenmesi, sonraki dönemler için ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle miktarın tespit edilmesi sonucunda talep miktarı ve kazanılmış müktesep haklar gözetilerek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken bu hususları içermeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekillinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
14.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi