Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13400
Karar No: 2020/3109
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13400 Esas 2020/3109 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/13400 E.  ,  2020/3109 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 493, 1569 ve 115 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 3.434.66, 1.182.16 ve 2.186,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tutanakların beyanlar hanesine 101 ada 493 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki (A) ve (B) harfi ile gösterilen evlerle (C) harfi ile gösterilen ahırın, 101 ada 1569 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ahşap samanlığın ...’e ait olduğu şerhi yazılarak; irsen intikal, taksim, ifraz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/6’şar payla ..., ... ve ... 3/6 payı iştiraken ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... ve ..., 101 ada 493 ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; 101 ada 1569 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise miras yoluyla gelen hak, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ve taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 101 ada 493, 1569 ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne, taşınmazların tespitlerinin iptali ile 1/3’er payın davacı ..., davacı ... ve dava dışı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ..., ... mirasçıları ve ... mirasçılarından ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, çekişmeli 101 ada 493 ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazların ...’e ait iken 04.10.1965 tarihli senetle kendilerine ve dava dışı ...’e hibe edildiğini, 101 ada 1569 parsel sayılı taşınmazın ise komşu 1568, 1570 ve 484 parsel sayılı taşınmazlarla bütün halinde ...’e ait iken ölümüyle ... ve ...’ün oğlu ...’e intikal ettiğini, ... ve ... arasında yapılan taksimde çekişmeli 1569 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 484 parsel sayılı taşınmazın ...’e, dava dışı 1568 ve 1570 parsel sayılı taşınmazların ise davalıların murisi ...’e düştüğünü, ...’in de 04.10.1965 tarihli senetle 1569 parsel sayılı taşınmazı kendilerine ve dava dışı ...’e hibe ettiğini belirterek tespitin iptali ile taşınmazların kendileri ve dava dışı ... adına tescili istemiyle dava açmışlar; davalılar ise, çekişmeli taşınmazların ortak kök muris ...’den intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’den kaldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; uyuşmazlığın, müşterek murisin terekesinin mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise taşınmazların davalıların hissesine isabet edip etmediği hususunda olduğu, uzun süreli zilyetliğin terekenin paylaşıldığına karine teşkil ettiği, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının da kısmen paylaşımı doğrular nitelikte olduğu, kadastro tespitinin de paylaşıma dayalı olarak yapıldığı, çekişmeli 101 ada 493, 1569 ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davacıların zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle bu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacıların mahkeme gerekçesini temyiz etmemeleri ve temyize cevap dilekçelerinde çekişmeli taşınmazların kök muris ... tarafından ...’e devredildiğini beyan etmeleri karşısında artık taşınmazların kök muris ...’den intikal ettiğinin kabulü gerekir. Ne var ki Mahkemece, kök muris ...’ün verasete esas nüfus kayıtlarının tamamı dosya içerisine alınmadığı gibi, keşif mahallinde dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları da çekişmeli, taşınmazların kök muris ...’den kime ve ne şekilde intikal ettiği, kök muris ... tarafından oğlu ...’e devredilip devredilmediği veya taksime konu edilip edilmediği hususlarının belirlenmesinde yetersiz olup, uyuşmazlığı aydınlatmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, müşterek muris ...’ün verasete esas nüfus kayıtlarının tamamı dosya içerisine alınmalı, davacıların iddiası göz önüne alınarak çekişmeli 101 ada 1569 parsel sayılı taşınmaza komşu 484, 1568 ve 1570 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve tapu kayıtları ile varsa mahkeme kararları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, dava konusu taşınmazların müşterek muris ... tarafından oğlu ...’e devredilip devredilmediği, taşınmazlar davacıların murisi ... ile davalıların murisi ...’e intikal etmiş ise ne şekilde intikal ettiği ve ... ile ... arasında taksime konu edilip edilmediği, taksime konu edilmiş ise taksimde kime nerenin verildiği ve her bir taşınmazda kimin hangi tarihten beri zilyet bulunduğu ayrı ayrı sorulup olaylara dayalı olarak açıklatttırılmalı, beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetleme elverişli rapor düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, tarafından açılmış bir dava bulunmadığı ve 3402 sayılı Kanun"un 30/2. maddesindeki koşullarda bulunmadığı halde ... lehine tescil hükmü kurulmuş olması da isabetsiz olup, davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2020 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi