21. Hukuk Dairesi 2017/6126 E. , 2018/6831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, Kurum tarafından iptal edilen dönemlere ait hizmetlerinin fiili gerçek çalışmaya dayalı olduğunun tespitine, 01/11/2009 tarihinden itibaren kesilen aylıkların tekrar bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle 01.08.2006-31.12.2006, 01.01.2007-31.12.2007, 1.1.2008-31.12.2008 ve 1.1.2009-13.3.2009 tarihleri arasında hizmetlerinin tespitiyle 01.11.2009 tarihinden itibaren durdurulan aylığın devamına karar verilmesini istemiştir.
Dairemiz 25.02.2016 tarihli bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda davacının Kurum tarafından iptal edilen ve dava dışı işyerinde geçtiği iddia olunan hizmet süreleri içerisinde fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, bozma ilamı sonrası duruşmalarda re"sen kamu tanığı haline getirilen davacı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten eylemli çalışmanın geçtiği iddia olunan davalı inşaat işyerinin uyuşmazlık konusu dönem içerisinde fiziki durumuna (dosya durumuna göre 3. ve 4. kat inşaat yapımı) göre sürekli gece bekçiliği faaliyetini gerektirecek bir hizmete ihtiyacı olup olmadığı belirlenmeden, davacıya ait Bağ-Kur sigortalılık hizmet dosyası getirtilmeden, davacının gece bekçiliği öncesi hangi faaliyet alanı içerisinde çalıştığını tespit edilmeden, söz konusu inşaat işyerinin tamamlanan katlarında ikamet eden şahıslar tanık olarak duruşmalarda dinlenmeden sonuca gidilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, öncelikle davacıya ait Bağ-Kur sigortalılık hizmet dosyasını celbederek davacının daha önce çalışmış olduğu faaliyet alanı ile uyuşmazlık konusu dönemde gece bekçiliği görevini birlikte değerlendirmek, uyuşmazlık konusu Belediye"den ve ilgili yerlerden inşaat ruhsatı, inşaata başlama ve bitirme tutanakları ile varsa yapı denetim tutanaklarını getirmek, gerektiğinde inşaat yapı ve malzemelerinin değerini tespit ederek söz konusu inşaat alanının kapsam ve kapasitesinin gece bekçisi olarak sürekli çalışmayı gerektirip gerektirmeyeceğini irdelemek, duruşmalarda uyuşmazlık konusu dönemde inşaat işyerinin tamamlanmış katlarında ikamet eden şahısların tanık olarak bilgi ve görgülerine başvurmak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek Mahkemece çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.