Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/10330
Karar No: 2019/9608
Karar Tarihi: 08.05.2019

Çocuğun basit cinsel istismarı üç kez - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/10330 Esas 2019/9608 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanığın çocuğun basit cinsel istismarı suçundan üç kez mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, katılan mağdure Tansu'nun suçlamayı geri çektiği ve davaya atanan vekilin temyize hakkı olmadığı belirtilmiştir. Sanık müdafisi ve Bakanlık vekili temyiz istemişlerdir. Mahkeme, sanıkın suçunun üç kez işlendiğini ve hükümde lehe kanun değerlendirilmesine gidilmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, hükümler belirli kanun maddelerine aykırı olduğundan bozulmuştur. Kararda, cinsel suçlarla ilgili yasal düzenlemeler, TCK'nın 7/2. maddesi ve katılma hakkına ilişkin CMK maddeleri de yer almıştır. Ayrıca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılmasının nedeni ve vekalet ücretine ilişkin hükümler de bulunmaktadır.
14. Ceza Dairesi         2018/10330 E.  ,  2019/9608 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (üç kez)
    HÜKÜM : Mahkumiyet (üç kez)

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan mağdure Tansu vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Kayden 26.09.1997 doğumlu olup suç tarihinde on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdure Tansu"nun 27.09.2017 tarihli dilekçesiyle sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin ... sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek ... sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık müdafisi ile Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
    Hükümlerden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ... sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile ... sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren ... sayılı Kanunla TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlendiği ve mevcut haliyle sanığın eylemlerinin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığının anlaşılması karşısında, ... sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve sanığın, görev yaptığı okulda öğrencileri olan mağdurelere yönelik eylemini memuriyet görevinin sağladığı hak ve yetkileri kötüye kullanarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, ... sayılı TCK"nın 53/5. maddesinin tatbiki ile cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar aynı Kanunun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, ... sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/1.g ve ... sayılı CMUK"un 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ile bunların hukuki nitelendirmesinin yapılması suretiyle delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği gözetilmeden, sanık hakkında temel cezalar belirlenirken herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle suretiyle hükümler kurulması,
    T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, ... sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine sanığın vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılmasının da hakkaniyete uygun olmayacağı gözetilmeden katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Kabule göre de;
    Lehe kanun değerlendirilmesi yapılırken hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ... sayılı Kanunun 59. maddesi ile gerçekleştirilen değişiklikten önceki ... sayılı Türk Ceza Kanununun 103. maddesinin sanık lehine olduğuna karar verilmesine rağmen, TCK"nın 103/3. maddesi gereğince uygulama yapıldığı sırada ... sayılı kanunla getirilen değişiklik sonrası yürürlüğe giren ve olayda uygulama alanı bulunmayan 103/3-e maddesi ile arttırım yapılması suretiyle karma uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin ... sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek ... sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi