3. Hukuk Dairesi 2020/4248 E. , 2020/6452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle ödenen paranın tazmini davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalılardan 25/12/2006 tarihinde sıfır km traktör satın aldığını, traktörün ilk bir ay içerisinde arıza yaptığını ve arızaların devam edip giderilemediğini ileri sürerek ödediği 43.000 TL"nin satın alma tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ilk derece mahkemesine sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile usuli ve esasa ilişkin sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 43.000,00.- TL’nin 25/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; bu karar süresi içinde her iki davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki iki bend kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olmasının taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinin feshi doğal sonucunu da doğurması sebebiyle hukuki ve fiili olarak davacının elinde bulunan traktörün davalılara iadesine karar verilmemiş olması ile Davacı asilin dava konusu traktörü davalılardan ...’dan satın almış olup, diğer davalı ... Ve Ziraat Makineleri A.Ş’nin satıcı değil aracın ithalatçısı konumunda olması karşısında; dava konusu itibariyle tüketici yasası hükümlerine tabi olmadığından taraflar arasındaki meselenin halli için dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 194.
ve devamı maddeleri hükümlerinde ithalatçının satılan üründe var olan ayıplara ilişkin olarak alıcıya karşı sorumluluğuna dair bir düzenleme mevcut bulunmadığı nazara alınmak suretiyle davalı ithalatçı firmanın hem davaya yanıt dilekçesinde hem de temyiz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu davacının bedel iadesi talebi yönünden sorumlu olup olmayacağının tartışılmaksızın ve bu itiraz karşılanmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3- Davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği üzere dava konusu traktör 40.000,00.-TL bedel ödenmek suretiyle davalı ...’dan satın alınmıştır. Bu husus dosya içerisinde yer alan 25.12.2006 tarih ... numaralı fatura fotokopisinden de görülmektedir. Yine davacı dava konusu traktörü kredi kullanmak suretiyle satın aldığını ve bu kredi için ödediği faizle birlikte traktörün maliyetinin kendisine 43.000.00,-TL olduğunu belirterek talep sonucu ile bu 43.000,00.-TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kabulü ile 43.000,00.- TL’nin 25/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Ne var ki davacı, satış bedelini peşin ödemek yerine, bankadan kredi kullanmak suretiyle ödemeyi tercih etmiştir. Davalının, davacının kullandığı kredi nedeniyle bankaya ödediği faiz ve kullanılan kredi masrafından dolayı herhangi bir geliri ve sebepsiz zenginleşmesi söz konusu değildir. Bu nedenle, davacının kullandığı kredi nedeniyle bankaya ödediği faiz ve kredi masrafının da davalılardan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların ikinci ve üçüncü bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.