Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14259
Karar No: 2020/3119
Karar Tarihi: 17.09.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/14259 Esas 2020/3119 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar ile davalı arasındaki taşınmazın tapu kaydıyla ilgili davada yapılan incelemeler sonucunda, çekişmeli taşınmazda davacıların zilyetliği ile ilgili koşulların oluştuğuna dair bilirkişi raporu verildiği ve bu rapor doğrultusunda bazı kısımların tapu kaydının davacılar adına tescil edilmesine karar verildiği ancak, sonrasında yapılan keşiflerde taşınmazın kullanılmadığı ve zilyetliğe uygun niteliği olmadığı yönünde bulgulara rastlanıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazlarda zilyetliğin oluşup oluşmadığı konusunda tereddüt oluştuğu ve bu tereddütün hava fotoğraflarının incelenmesiyle giderilebileceği belirtilerek, bu yönteme uygun bir şekilde bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılması ve sonuca göre karar verilmesi talep edilmiştir.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 294, Madde 295, Madde 297, Madde 309.
16. Hukuk Dairesi         2016/14259 E.  ,  2020/3119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 07.07.2005 tarihli rapor ekindeki krokilerde 112 ada 1 sayılı parselin (A), 118 ada 14 sayılı parselin (F) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümleri dışında kalan yerler yönünden hükmün kesinleştiği ve kesinleşen bölümler yönünden Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle nitelikleri, zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, kime hangi nedenle aktarıldığı, davacıların miras bırakanı ...’in hükümlü olduğu dönemde zilyetliğin kimin adına ve nasıl devam ettirildiği, taşınmaz bölümlerinin tespit sırasında belirlenen niteliklerine göre zilyetliğe ara verilip verilmediği, taşınmazın bir süre kullanılmamasının iradi terk niteliğinde olup olmadığının sorulup belirlenmesi; uzman 3 kişilik ziraatçı bilirkişi heyetinden dava konusu taşınmazların niteliğini belirtir, ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve denetime uygun rapor alınması, teknik bilirkişiye davalı taşınmaz bölümlerini gösterir ölçekli rapor ve kroki düzenlettirilmesi, keşfe götürülecek fotoğrafçı bilirkişiye dava konusu taşınmazları ve çevresini gösterir fotoğraflarının çektirilmesi ve çekilecek fotoğraflarda taşınmazların temyize konu bölümlerinin sınırlarının kabaca işaretlettirilmesi ve fotoğrafların arkasına hangi taşınmaza ait olduklarının yazılarak belirtilmesi, bundan sonra toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 03.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (H) harfi ile gösterilen 3106 metrekarelik kısmının, 118 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 07.07.2008 tarihli fen bilirkişi raporunda krokide (D) ve (F) harfleri ile gösterilen 1246.81 metrekare ve 1955.58 metrekarelik kısımlarının iptali ile her birine son parsel numarası verilerek tarım arazisi vasfı ile muris ...’e ait Afşin Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/274 Esas -2004/234 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına tesciline, dahili davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava konusu 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğundan bahisle 03.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda (H) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Bozmadan önce yapılan keşiflerde alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında genel olarak taşınmazın evvelce davacıların murisi tarafından ekildiği belirtilmekle birlikte 15.05.2012 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, taşınmazın 1970 yılından sonra kullanılmadığını beyan etmiştir. Bozma ilamından sonra yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarında dava konusu taşınmazda davacıların murisi Arap’ın söğüt ağaçlarının bulunduğu belirtilmiş ise de üç kişilik ziraatçi bilirkişi heyetinden alınan raporda, dava konusu taşınmaz üzerinde 30-40 yaşlarında söğüt ağaçlarının bulunduğu, aktif tarım faaliyetinde bulunulmadığı, ancak toprak yapısından geçmişte tarımsal faaliyet yapıldığının anlaşıldığı ve kıraç tarım arazisi niteliğinde olduğunun belirtilmiş olması karşısında söğüt ağaçlarının kendiliğinden yetişen ağaçlardan olup, zemininde de taşınmaz üzerinde uzun süredir tarımsal faaliyette bulunulmadığı anlaşıldığı gibi, dosya içerisinde bulunan fotoğraflar incelendiğinde de dava konusu taşınmazın uzun yıllardır kullanılmadığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacılar lehine, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde hataya düşülerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2- Dava konusu 118 ada 14 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğundan bahisle hükme esas bilirkişi raporunda (D) ve (F) harfleri ile gösterilen bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Gerek bozma öncesinde, gerek bozmadan sonra yapılan keşiflerde mahalli bilirkişi ve tanıklarca genel olarak, dava konusu taşınmazın murislerinden intikalen davacılar tarafından ekildiği beyan edilmiş; ziraatçı bilirkişi raporlarında da dava konusu taşınmaz bölümlerinin sürülü olduğu, 20 yılı aşkın süredir tarım arazisi olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Ne var ki, dosya içerisinde bulunan fotoğraflar incelendiğinde dava konusu bölümlerle taşınmazın geriye kalan bölümü arasında belirgin ayırıcı bir sınır bulunmadığı anlaşıldığından, zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur. Taşınmazların evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini en iyi şekilde belirleme yöntemi ise hava fotoğraflarının incelenmesidir. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1998 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra 3 ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazların kadastro paftasındaki konumları bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle hava fotoğraflarına aktarılmalı; 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların öncesi, hangi tarihte zilyetliğe başlandığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece belirtilen şekilde araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi